Hekim ve hastane yöneticileri son zamanlarda mail saldırılarından yakınıyorlar. Aslında bu sadece onların sıkıntısı değil. Otomatik mail gönderme sistemi kullanan ve bu yolla mail almayı kabul eden her kişi ve kurum bu sıkıntıyı yaşıyor.

Söz konusu programlar kullanana kolaylık diye sunulmakla birlikte genellikle “adres toplama” amacıyla yazılıyor ve internet üzerinden isteyene ücretsiz veya düşük bir ücretle kullandırılıyor. Bazı firmalar da bu ucuz yazılımı, hedef kitlesine mail göndermek isteyen kurum ve kişilere pazarlıyor.

Bu yazılımlar, mail gönderen için büyük kolaylık sağlıyor. Kullanıcılar, listede yer alan sayısız adrese mail gönderebiliyor.

Halkla ilişkiler firmaları bu yazılımı pazarlayan kişilerin oluşturdukları adreslere kolayca ulaşmış oluyorlar. Listelerde yayın kuruluşları, gazeteciler, web siteleri başta olmak üzere binlerce mail yer alıyor. Hastaneler, hekimler, halkla ilişkiler firmaları bu yolla bülten, bildiri ve fotoğraf gönderme kolaycılığını tercih ediyorlar.

Ne var ki, bu programlar sunduğu bu cazip hizmetin yanında örtülü bir işlev daha yapıyor ve hem gönderenin hem alıcının bilgisayarında kayıtlı tüm adresleri kopyalıyor. Bunlar ayrıştırılıp pazarlanınca da zincirleme bir yayılma oluşuyor.

Bir hastane, diyelim ki 60 gazeteciye basın bülteni göndermek için bu sistemi kullanıyor olsa bile hem kendi müşteri portföyündeki mail adresleri hem de mail gönderdiği 60 gazetenin sistemindeki tüm adresleri ele vermiş oluyor.

Hergün hepimizin yüzlerce, bazı dönemlerde binlerce her dilden mail almamızın nedeni budur.  Bu uygulama kurumlara ne sağlıyor? Şunu sağlıyor:
Hastane örneğinden yola çıkarak yanıtlayacak olursak; kurum, mail göndereceği adresleri aramak zorunda kalmıyor, adresler otomatik gönderme sisteminin listesinde toplu halde bulunuyor. Bu sistemli pazarlayan firma adresleri güncelliyor. Hastane ya da onun adına PR hizmeti vermekle yükümlü firma hazır adresleri kullanıyor.

Bu sistem mail gönderenin ve maili alanın portföyünde kayıtlı tüm adreslere erişmiş oluyor. Kullanıcı farkında olmadan kendi müşterilerinin hastalarının adres bilgilerini de “adres toplama sistemi”ne teslim etmiş oluyor. Toplu mail gönderme programını yem olarak kullanan adres toplayıcıları bu bilgileri dünyanın her yerinde ilgili kuruluşlara pazarlıyor.
Hiç tanımadığımız kişi ve kuruluşlardan ve de dünyanın her ülkesinden her gün binlerce mail işte bu sistemle bilgisayarımıza doluyor.

Çözüm: Kurum ve kişilerin hedef kitle saydıkları kişi ve kurumlara gönderecekleri duyuruları  fasfos veya bilmemne.com gibi otomatik programları kullanarak değil, kendi mail adreslerini kullanarak göndermeleridir.