Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 28 Temmuz ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak kabul ediliyor. Bu tarih bütün dünyada son yılların en önemli sağlık sorunlarından biri olan hepatit hakkında toplumları bilinçlendirme amaçlı toplantı ve etkinlikler düzenleniyor.
Hepatit dünyada her yıl ortalama 1 milyon kişinin ölümüne neden oluyor.
Uzmanlar, karaciğerde meydana gelen iltihabi reaksiyon olarak tanımlanan hepatitin, gerekli önlemler alınmadığı takdirde ölümle sonuçlanabildiğini belirtiyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Gürsoy, “Özellikle virüs kaynaklı Hepatit B ve Hepatit C türlerindeki kronikleşme riski toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor” diyor.
Kronik hepatit artık dünya genelinde hem maddi hem de manevi açıdan toplumsal bir sorun olarak kabul ediliyor. Dr. Gürsoy, hepatitin tanımlanmasının yanı sıra nasıl bulaştığının bilinmesi ve gerekli önlemlerin alınması ile yeni kuşakta görülme sıklığının azalmasının beklendiğini belirtiyor.

HANGİ HEPATİT TÜRÜ NASIL BULAŞIYOR?

Doç. Dr. Murat Gürsoy, hepatit hakkında şu bilgileri veriyor:

• Hepatit A: Aşısı bulunan Hepatit A, mikroplu yiyeceklerden, sudan ya da oral yolla bulaşabiliyor. Çocuklarda hastalık daha hafif şikâyetlerle seyredebiliyorken büyüklerde daha ağır şikâyetlere neden olabiliyor.
• Hepatit B – Hepatit C – Hepatit D: Kan ve vücut sıvıları ile bulaşabiliyor. Anneden çocuğa doğum sırasındaki travmaya bağlı olarak da geçebiliyor. Hepatit D, Hepatit B virüsü ile birlikte görülüyor. Hepatit B’ye karşı aşı ile önlem alabilmek mümkün iken hepatit C’ye karşı bir aşı yapılamamaktadır.
• Hepatit E: Mikroplu sulardan ve oral yolla bulaşarak çoğunlukla gebelerde görülüyor.

HEPATİT B, C VE D’NİN KRONİKLEŞME SÜRECİ 6 AY

“Hepatitin birçok türü var. Hepatit A kronikleşmeyen ve anneden geçmeyen bir tür iken; Hepatit B, C ve D virüsleri anneden çocuğa doğumda geçebiliyor. Hepatit durumu akut ve kronik olabilir. Bu durumları kabaca tanımlamak gerekirse; kişinin kanında 6 aydan uzun bir süre Hepatit B, C ve D virüsünün bulunması, hepatitin kronikleştiğini göstererek bu kişileri taşıyıcı konumuna geçiriyor. Bağışıklık sisteminin virüsü altı ay içinde vücuttan temizleyip attığı durumu akut hepatit; vücudun virüsü ilk altı ayda temizleyemediği durumu ise kronik hepatit olarak özetleyebiliriz. Akut hepatitte, vücut virüsün yol açtığı iltihaba karşı savaşı kazanıp vücudu virüsten temizliyor. Ancak Hepatit B, C ve D türlerinde kronikleşme görülebiliyor. Sürekli vücutta bulunan virüs ilerleyen zamanlarda karaciğerde siroz oluşumuna yol açabiliyor. Hepatit virüsüne bağlı hepatitlerde; soğuk algınlığı-gribal enfeksiyonları andıran halsizlik, yorgunluk, bulantı, eklem ve kas ağrıları, mide ağrısı gibi semptomların yanı sıra daha ağır seyreden vakalarda sarılık, koyu renk idrar gibi semptomlar da görülebiliyor. Hatta ölümcül seyredebilen fulminan hepatitler de nadir de olsa gelişebiliyor. Tam tersi durumlar da olabilir, hastalık her zaman belirti vermeyebilir. Ancak basit testler yardımı ile tanı koymak mümkün.”

HEPATİTTEN KORUNMAK İÇİN

• Kontrolü yapılmamış kan aktarımı yapılmamalı,
• Diş ya da medikal malzemeler iyi sterilize edilmeli,
• Doğum sırasında anneden çocuğa geçme riski önlenmeli,
• Enjeksiyon aletleri ortak kullanılmamalı,
• Diş fırçası, tırnak makası, tıraş bıçağı gibi aletler ortak kullanılmamalı,
• Dövme ya da piercing yapılırken kullanılan aletlerin temiz olması sağlanmalı.