Bu yıl 14’üncüsü yapılacak olan Dünya Aferez Kongresi 13-15 Eylül 2012 tarihlerini içeren zaman diliminde İstanbul’da Harbiye’deki Askeri Müze’de toplanacak.
Kongreyle ilgili bilgi veren Aferez Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, şunları söyledi:
“Aferez kısaca; kanın bir komponentinin alınıp, geri kalanının hastaya veya donöre geri verilmesi işlemi olarak tanımlanabilir. 2000’li yıllarda ‘aferez bir bilim dalı mıdır?’ diye tartışılıyordu, bugün ise birçok bilim dalını ilgilendiren ‘olmazsa olmaz’ niteliğinde bir bilim dalı sayılıyor. Bunun gururunu yaşamaktayız.”
Dr. Altuntaş, Türkiye'de oldukça yeni sayılabilecek bir bilim dalı olmasına rağmen, Aferez Derneğinin, dünyada bu alanda ilk sıralarda kurulan derneklerden biri olduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi:
“Hematologların Avrupa ve dünya çapındaki üst kuruluşları içerisinde saygın bir yeri olan derneğimiz, dünyada artık daha iyi tanınıyor. Uluslararası kabulün bır ölçütü olarak son kongremiz ilk kez Avrupa Hematoloji Derneği tarafından akredite edildi. Bugün 2012 yılı 14’üncü Dünya Aferez Kongresini ülkemize kazandırmanın gururunu yaşamaktayız. Dünya Aferez Kongresi Türk bilim insanlarının katkılarıyla 13-15 Eylül 2012 günlerinde İstanbul Harbiye Askeri Müzesi’nde yapılacak.”

KONGREDE NELER VAR?

Dr. Altuntaş’ın verdiği bilgiye göre kongrede başlıca şu konular ele alınacak:
1- Hucresel tedavilerde güncel gelişmeler.
2- Kort kanı ( kordon kanı ) bankacılığı ve Türkiye de durum ve beklentiler.
3- Norolojik hastalıklarda aferez uygulamalari yeni umutlar mı vaad ediyor
4- Böbrek nakli basta omak üzere transplant hastalarında uygulanan aferez transplantasyon başarısını artırıyor.
5- Kök hücre uygulamalarında gelinen son durum.
6- Ulseratif Kolit ve chron hastalarında aferez yüz güldürüyor.
7- Aferez uygulamaları soba zehirlenmeleri, kene sokması ve hatta yılan sokmalarında da toksik etkilerin bertaraf edilmesi için uygulanıyor.
Dr. Altuntaş, Amerika, Avrupa, Afrika ve Asya Aferez Birliklerinin desteklediği bir organizasyon olan Dünya Aferez Kongresinin ülkemizde yapılıyor olmasının, Türk hematolojisinin ve aferezinin dünyada geldiği yerin göstergesi olduğuna işaret ederek; “Türk hematologları olarak uluslararası bilimsel arenada biz de varız diyoruz ve artık daha güçlü bir yerdeyiz” dedi.