Sağlığınızı bozan ne varsa yazabilirsiniz...
GÖRÜŞLER için İletişim formunu doldurunuz.

18 Nisan 2024 Perşembe
04:35
HAVA
DURUMU

 

YAZARLAR
  
SELECT m.ADI, m.SAYFAADI, m.ID FROM  tHABERMENU AS hm INNER JOIN tMENU AS m ON hm.MENUID = m.ID WHERE  (hm.HABERID = 5008) AND (m.USTID = 50)
Sibel Güneş
Üniversite hastaneleri nasıl kurtulur?
Üniversite Hastaneleri Birliği’nin hazırladığı rapora göre 2013 sonu itibarıyla üniversite hastaneleri neredeyse tamamı gelirlerinin üçte ikisini aşan orandaki borçlarıyla hayatta kalmaya çalışıyor.
25.9.2014 01:04:46

Sağlık haberciliğindeki sürem kadar sık duyduğum bir sorudur bu. Üniversite hastaneleri kurtulur mu? Bir yandan bilim üretip, bir yandan öğrenci yetiştirip, bir yandan da bakanlığın çalışkan hizmet hastaneleriyle yarıştırılıp bu yarıştan da karlı çıkabilirler mi? Bu soruyu yanıtlamak hala “zor” olmaya devam ediyor.
Üniversite Hastaneleri Birliği’nin hazırladığı rapora göre 2013 sonu itibarıyla üniversite hastaneleri neredeyse tamamı gelirlerinin üçte ikisini aşan orandaki borçlarıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Yani sözün özü üniversite hastanelerinin sorunları bitmiyor. Üniversite Hastaneleri Birliği’ne göre hastanelerin finansal sorunları ana başlıkları gelir ile gider arasında yüzde 30’u aşan eşitsizlikten kaynaklanıyor. Yani gelirler giderleri karşılayamıyor. Gelir azlığı başlığını biraz daha açarsak, üniversite hastanesi, genel hastaneden yüzde 30 daha pahalıya hizmet üretimi söz konusu. Son 7 yıldır fiyatlar güncellenmiş değil. Sonuçta yüzde 33.9 düşük fiyatla hizmet veriliyor. Sadece üniversite hastanelerinde yapılan ve bu yüzden de SUT kapsamında olmayan yani fatura edilemeyen işlemler için en az yüzde 25 gelir kaybından söz ediliyor.
Tabii ki, olumsuzluklar bunlarla sınırlı değil. Tam Gün Yasası’nı da unutmamamız gerekiyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde ortalama yüzde 23 öğretim üyesinin erken emekli olduğu veya üniversiteden ayrıldığı biliniyor. Bazı büyükşehir üniversitelerinde öğretim üyesi kaybı yüzde 50’yi buluyor. Üniversite tıp fakültelerinde yüzde 20-30 arasında değişen bir eğitim maliyeti var. Bundan hiç kimse söz etmiyor. Mal ve hizmet tedarikçilerine her geçen yıl artan oranda borçlanılıyor. Ankara Üniversitesi 2013 çalışmasına göre; 2009 yılında yüzde 35,9 olan üniversite hastaneleri borçlarının gelirine oranı, 2012’de yüzde 45,1’ e yükselmiş, 2013 sonu itibarıyla da yüzde 68.7 olarak öngörülüyor. Bu sorunların çözümü için bugüne kadar yapılanlara bir göz atalım.
1. Üniversite Hastaneleri SGK ödemelerinden 2008 yılında yüzde 5 olan Hazine kesintisi yüzde 1’e düşürülerek yılda 80 milyon TL ek kaynak oluşturulmuş, 2. Borçlu 22 Üniversite için 2010-2011 yıllarında 380 milyon TL ek kaynak aktarılmış, 3. “Öğretim Üyesi Muayenesi Farkı”nın Tam Gün Kanunu ile kaldırılması sonrasında, 2011 yılında tüm Üniversite Hastaneleri için toplam 480 milyon TL ek kaynak aktarılmış, 4. 2013 yılında yapılan kanun değişikliği ile Üniversite Hastaneleri SGK Fiyat Tespit Komisyonu’na alınmış. Ama bunlar sorunların çözümü için yeterli görünmüyor.
Üniversite hastanelerine bilimin gerektirdiği eğitim ve araştırma olanakları cömertçe sunulmalı ve karşılığı da beklenmelidir. Bilim üreticilerinin bu alandaki çabaları elbette “hasta sayısı” hesabının dışında değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmenin tanımlaması da ne hekim otoritesi ne devlet otoritesidir; bunun adı bilim otoritesidir; ki, ne demek olduğunu dünyada bilim alanında kimin sözünün geçtiğine bakarak anlamak mümkündür.
Ben hastanelerde odak noktasında hastanın olması gerektiğini düşünüyorum. Önce, hastaya iyi hizmet edecek olanağın verilmesi, sonra hastaya iyi hizmet sunulamıyorsa hekime bunun nedeninin sorulması gerektiğine inanıyorum.
Belki anlayış değişirse üniversite hastaneleri de kurtulur; ne dersiniz?

Bu haber 8958 kere okundu.
    
Bu Habere Oy Ver :
Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Anket | Künye | RSS | Reklam

Copyright © 2009 Sağlıkta Gündem