Sağlığınızı bozan ne varsa yazabilirsiniz...
GÖRÜŞLER için İletişim formunu doldurunuz.

19 Nisan 2024 Cuma
20:10
HAVA
DURUMU

 

  
Tüp bebekte başarı anahtarı
Bilgi eksikliği, yüksek beklenti ve moral bozukluğuna neden olabiliyor. Başarılı sonuç almada, doktorun doğru bilgi vermesi büyük önem taşıyor.
5.8.2010

Normal süreçte bebek sahibi olamayan çiftlerin kurtuluş simidi olarak gördükleri tüp bebek konusunda toplumun yeterli bilgiye sahip olmadığı belirtiliyor.
Bilgi yetersizliği nedeniyle tüp bebek konusundaki beklentiler abartılı olabiliyor. Toplumdaki doğru bilgi eksikliği hayal kırıklığını da beraberinde getiriyor.
İnterfilite yani tüp bebek tedavisinde bilimsel çalışmalar ve teknolojik ilerlemeler ışığında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Bu gelişmeler çocuk sahibi olamayan çiftlerin umutlarını da artırıyor. Ancak, uzmanlar, tüp bebek konusunda istenilen sonuçlara ulaşılabilmesi için çiftlerin beklentilerinde gerçekçi olmaları gerektiğini belirtiyorlar. Bu gerçekçiliği sağlamanın yolu doğru bilgiden geçiyor. Bu nokta da hekimlerin hastalarını doğru bilgilendirmeleri büyük önem önem taşıyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Aydın Arıcı, kısırlık ve tüp bebek tedavisi konusunda doğru bildiğimiz yanlışların altını çiziyor.

Kısırlık doğuştan gelen bir özellik midir?

Prof. Dr. Aydın Arıcı, kısırlığın nedenleri arasında kromozomal sorunlara bağlı, sperm veya yumurta oluşumunda ortaya çıkabilecek bazı sorunların doğuştan geldiğini belirtiiyor. Dr. Arıcı, bu konuda, enfeksiyonlara bağlı tüplerin tıkanması veya miyomlara bağlı rahimin deforme olması, çevresel faktörlere bağlı sperm üretiminin azalması, yaşa bağlı yumurta üretiminin azalması gibi birçok sorunun sonradan gelişerek kısırlığın ortaya çıkmasına neden olabildiğini ifade ediyor ve “Çocuk sahibi olamayan çiftlerin % 20’sinde doğuştan gelen bir sorun var” diyor.

Tedaviye sadece ileri yaşlarda mı gerek duyulur?

Prof. Arıcı tedaviye başlangıç konusunda şu bilgileri veriyor:
“Erkekte sperm sayısının düşük olması ya da hiç olmaması gibi sorunlar doğuştan gelebiliyor. Bu kişilere evlendikten sonra belli bir süre zarfında eşi gebe kalmadıysa sperm tahlili yapmak gerekir. Sonuç başarısızsa, kişinin eşinin yaşı ne olursa olsun mutlaka tüp bebek tedavisine geçmek gerekiyor. Kadınlarda da hangi yaşta olursa olsun tedavi için ileriki yaşları beklemelerine gerek yok. Genç yaşta da tüp bebek tedavisi uygulanabiliyor.”

Kısırlık sadece tüp bebek tedavisiyle mi çözülebilir?

Bu soruya Prof. Arıcı şu karşılığı veriyor:
“Her kısırlık tüp bebek yöntemiyle tedavi edilmek zorunda değil. Örneğin hafif sperm bozuklukları veya yumurtlama sorunu olan çiftlerde tedavi, yumurtlama tedavisi ve aşılamayla birlikte yapılabiliyor. Dolayısıyla kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin ilk aşama olarak tüp bebek tedavisine yönlendirilmesi doğru değil. Başlangıç olarak daha basit tedavilerin denenmesi ve başarılı sonuçlara ulaşılamazsa, en son aşama olarak tüp bebek tedavisine geçilmesi gerekiyor.”

Kronik hastalıkları olanlara uygulanabilir mi?

Prof. Dr. Aydın Arıcı, kronik hastalıkları olan kişilerin durumlarıyla ilgili olarak şunları söylüyor:
“Bu kişilere de tüp bebek tedavisi uygulanabilir, ancak dikkatli olunması gerekir. Kalp, diyabet, yüksek tansiyon, ağır böbrek hastalarına sahip olan kişilerin gebeliklerinin yakın gözlem altında tutulması önem taşır. Bu kişilerin herhangi bir şekilde gebe kalmadan önce, hekime başvurmaları gerekir.”

İleri yaştaki kadınların tedavisi

Dr. Arıcı, ileri yaştaki kadınların tedavilerinde zorluklarla karşılaşılmasının nedenlerine ilişkin şu bilileri veriyor:
“ Kadınlarda yumurta üretimi 34 yaşından itibaren harap olmaya ve azalmaya başlar. Bu nedenle gerek tüp bebek tedavisinde, gerekse doğal gebeliklerde yaş ilerledikçe gebelik oranı düşüyor. Böyle bir durumda sağlıklı gebe kalma şansı azaldığı için bu çiftlerin çok iyi bilgilendirilmeleri ve beklentilerinin gerçekçi olması gerekiyor.”


Tüp bebek gebeliği daha mı zor?

Prof. Dr. Aydın Arıcı tüp bebek yöntemiyle gerçekleşen her gebeliğin riskli olduğunu düşünmenin yanlış olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
“Birçok gebelik normal ve sağlıklı olarak devam ediyor. Ancak çoğul gebelik varsa ve annenin yaşı 40’ın üzerindeyse, her adımda oluşabilecek zorlukların dikkatli bir şekilde izlenlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir.“

Stresin sürece etkisi nedir?

Prof. Dr. Arıcı, stresin etkilerine ilişkin olarak şunları söylüyor:
“Ciddi boyutlardaki stress, başarı sonuçlarını etkileyebilir. Bu nedenle hasta odaklı merkezlerde başarının yüksek olmasının nedenlerinden biri budur. Hastanın her türlü ihtiyacının karşılanması, psikolojik desteğin verilmesi ve mümkün olduğu kadar tedavi sürecinin gidişatında hastaların da bilgilendirilmesi tedavinin başarısında rol oynar.”

Bu haber 9587 kere okundu.
    
Bu Habere Oy Ver :
Toplam 1 ziyaretçiden 4 puan
Diğer Haberler
  • Pfizer Türkiye’nin Hukuk Direktörü - 13.7.2023 22:41:39
  • "Devletin memuru yoksul olamaz" - 9.7.2023 15:14:07
  • Alzheimer nedir? Kimlerde görülür? - 10.9.2022 00:17:02
  • Kalp krizinde 112'yi arama süresi uzadı - 30.9.2021 12:20:33
  • Kronik migrenle mücadele kampanyası başlatıldı - 28.6.2021 12:26:28
  • Korona virüs göz sağlığını da vurdu - 2.2.2021 11:44:17
  • Sağlık habercilerinden aşı haberi uyarısı - 27.1.2021 13:33:09
  • Yakın temaslılarda karantina süresi değişti - 9.12.2020 09:51:52
  • Korona virüs saç da döküyor - 9.12.2020 09:36:01
  • Yaşlanma karşıtı dermokozmetikler cilt kalitesini iyileştiriyor - 7.12.2020 15:38:41
  • Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Anket | Künye | RSS | Reklam

    Copyright © 2009 Sağlıkta Gündem