Sağlığınızı bozan ne varsa yazabilirsiniz...
GÖRÜŞLER için İletişim formunu doldurunuz.

26 Nisan 2024 Cuma
03:46
HAVA
DURUMU

 

  
Tam Gün’e farklı bakışlar
Yasa yürürlükte, ama öncesinde olduğu gibi sonrasında da tartışılmaya devam ediliyor. Bu haberde farklı görüşlerden özetler yer alıyor.
11.8.2010

Sağlık hizmetlerinin yapısal ve işlevsel konumunu yeniden biçimlendirmek amacıyla çıkarılan Tam Gün Yasasıya ilgili olarak farklı düşünceleri temsil eden hekimlerin görüşleri (Metropolitan Sağlık Grubunca çıkarılan) SD dergisinde yer aldı.
Tam Gün Yasasını (Anayasa Mahkemesinin kararından önce) birer makale ile değerlendiren hekimlerin görüşlerinin özetleri şöyle:
*
“Aslında bu “full-time” çalışma gerektiren bir kanun değil, devlet memuru olan sağlık personeline “part-time” çalışma hakkı veren bir kanun.”

Prof. Dr. Sabahattin Aydın (İstanbul Medipol Üniversitesi kurucu rektörü ve SD genel yayın yönetmeni. 2005-2009 yılları arasında Dünya Sağlık Örgütü Türkiye temsilciği yaptı. Bir dönem Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulundu. Sağlıkta Dönüşüm Programında görev aldı.)
“Tam Gün Tasarısına dışarıdan bakarsak, tasarının sadece devlet hastaneleri ve devlet üniversitelerindeki hekimler ve akademisyenleri değil özel kesimde faaliyet gösterecek sağlık personelini de “esnek olmayan bir çalışma sistemi” ne mahkum edecek düzenlemeler içerdiği mesajını alırız. Kamuoyundaki yaygın kanaat de böyle. Fakat tasarının 1. ve 5. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, üniversite ve devlet hastaneleri ayrımı yapılmaksızın, sağlık personelinin kadrolarını kendi kurumlarında korumak kaydıyla diğer kamu hastanelerinde “part time” çalışabilmesine kapı açıldığı görülüyor. Yani aslında bu “full-time” çalışma gerektiren bir kanun değil, devlet memuru olan sağlık personeline “part-time” çalışma hakkı veren bir kanun. Böylece sağlık sektöründe “part time çalışma” aslında ilk defa yasal ama kontrollü bir zemine oturmuş oluyor. “

*
“Tam Gün Yasası tıp emeğine vurulan en büyük darbedir. Hekimler tek tipleştirilmektedir.”

Prof. Dr. Selami Albayrak (Hekim Hakları Derneği Başkanı):
“Tam Gün Yasası tıp emeğine vurulan en büyük darbedir. Hekimler tek tipleştirilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın uygulamakta olduğu performans uygulamasında ve SGK SUT fiyatlarında tanı ve tedavi süreci içinde bir aylık uzman ile 30 yıllık uzman, pratisyen hekimle bir öğretim üyesi aynı kalıp ile görülmektedir. Performans tanımı sadece sayısal bir parametre olarak kalmakta, işin nitelik tanımı yok sayılmaktadır. ‘Sağlığın pazarlığı olmaz’ sloganını ileri sürenler sağlık hizmeti sunumunu tam bir pazarlık haline getirmişlerdir. Önemli olan bu eleştirilerin iyi niyetle yapıldığının anlaşılmasıdır. Kanaatimce, kısa ve orta vadede ciddi sancılara sebep olacak olan bu yasa, sağlığın insan kaynağı ve fiziki alt yapısı yeterli düzeye çıkarıldıktan sonra, yani uzun vadede, faydalı olabilecektir.”

*
“Güvencesiz, uzun süre çalışma vaat eden bir düzenlemenin Türkiye sağlık ortamına bir katkısı beklenmemelidir.”

Dr. Eriş Bilaloğlu (Türk Tabipleri Birliği Başkanı):
“Mevcut sağlık ortamımız 1980’lerden başlayarak iyileştirme yerine çok bilinçli bir şekilde kötüleştirilmiş, kamu sağlık kurumları çökertilmiş ve sağlık çalışanlarının çalışma ortamları bozulmuştur. Kısacası “benim memurum işini bilir” felsefesinin bugünkü sahipleriyle yoğrulduğu bir “bugünü” savunmak mümkün değildir. Umut verici olan bu durumun farkında olan, azımsanmayacak bir kuvvetin varlığıdır. Güvencesiz, uzun süre çalışma vaat eden bir düzenlemenin Türkiye sağlık ortamına bir katkısı beklenmemelidir. SDP gereği olarak her şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmeyen piyasa ortamına içi boşaltılmış bir kavram olarak ‘Tam Gün’ de dahil edilebilir. Sağlıkta Dönüşüm Programı, sevk sistemiyle eksiklerini ne kadar tamamlayabilecekse, bu haliyle ‘Tam Gün’le de olacak olan odur.”

*
“Cesur, Çağdaş, Demokrat ve Sosyal İçerikli Bir Yasa”

Bülent Akarcalı
(Eski Sağlık Bakanı):
“Tam Gün Yasası’nın, tıbben-ilmen ve ahlaken neden doğru bir yasa olduğuna, geçenlerde Akdeniz Üniversitesi diploma töreninde isyanını dile getiren bir kızımız en güzel desteği “Profesör Hoca yüzü görmeden mezun oluyoruz” diye özetleyebileceğim konuşmayla veriyordu. Hocaların özel muayenede hasta tedavi etmekten öğrencilerle ilgilenmeye tabii ki vakitleri olmuyordu.”
“Evinize hırsız girmiş, arabanız çalınmış karakola gidiyorsunuz. Şikâyetinizle şöyle bir ilgilendikten sonra baş komiser sizi odasına alıyor ve “Saat 16’dan sonra özel yazıhaneme gelin bu işi orada çözelim” deyip size özel kartvizitini veriyor. Sizde daha sonra baş komiserin yazıhanesine gidip hırsızı yakalatıyorsunuz. İşiniz mahkemeye düştü ve dava uzuyor.
Hakim davanın çabuklaşması için tarafları özel yazıhanesinde kurduğu mahkemeye davet ediyor. Bu örnekleri çoğaltıp vali, kaymakam, defterdar gibi devlet memurlarına neden yaymayalım? Yaydığımız takdirde böyle bir hizmet düzeni kabul edilebilir mi? Böyle çalışan bir yere devlet denir mi?
*
“Bu yasayla hekimlerimiz telafisi mümkün olmayan zorluklarla karşı karşıya kalır. “

Dr. Mete Tan (Eski Sağlık Bakanı):
“Bu konuda geçmişteki deneyimler göz önüne alınmalıdır. Zira bu girişim sağlık hizmetlerinde yeni bir kaos yaratacak niteliktedir. ‘Tam Süre’ çalışmanın başarılı olabilmesi için iki koşul vardır: Birincisi sağlık hizmeti sorunlarını bir bütün olarak ele almak. İkincisi ise ‘Tam Süre’ uygulamasını destekleyici düzenlemeleri gerçekleştirmek. Hep birlikte göreceğiz; bu ‘Tam Süre’ uygulamasının hayatı 1978 ‘Tam Süre’sinden daha kısa olacaktır. Yeni çıkan kanun taslağına göre hekimlerimiz telafisi mümkün olmayan zorluklarla karşı karşıya kalacaklardır. Ve halkımız da bundan nasibini alacaktır. Unutulmamalıdır ki ‘Tam Süre’ ve diğer yasaların hiç biri bir ‘ahlak yasası’ değildir. “
*
“Tam gün çalışma zorunluluğundan vazgeçilmeli, kısmi süreli ve diğer esnek çalışma seçeneklerine imkân verilmeli.”

Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar (İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi):
“Özellikle tüm üniversite ve sağlık personeli için “tam gün çalışma” zorunluluğu getirmesi; sağlık dışındaki üniversite kuruluşları ve personelinin durumunun yeterince dikkate alınmaması bakımından ciddi eksiklikler ve sakıncalar içermektedir. Tasarı bu haliyle, dünya ve ülkemiz gerçekleri ve ihtiyaçları açısından uygun ve kısa vade dışında uygulanabilir görünmemektedir. Mevcut durumda yapılması gereken, dünyadaki ve Türkiye’deki genel eğilimler ile söz konusu kuruluş, iş ve iş görenlere ilişkin gerçekler / ihtiyaçlar göz önüne alınarak tüm üniversite ve sağlık personeli için tam gün çalışma zorunluluğundan vazgeçilmesi, kısmi süreli ve diğer esnek çalışma seçeneklerine imkân verilmesidir. “

*
“Bir doktora birden fazla muayenehane demek, farklı yerleşim yerlerinde hizmet verebilmek demek”

Prof. Dr. H. Fehmi Üçışık (Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı):
“Fikrimizce hekimlerin birden fazla muayenehane açmalarına imkan tanımalı, böylece bir hekim günün belirli saatlerinde veya haftanın belirli günlerinde ayrı semtlerde veya yerleşim merkezlerinde yahut yılın belirli dönemlerinde farklı şehir veya beldelerde hizmet sunabilmelidir. “

Bu haber 9588 kere okundu.
    
Bu Habere Oy Ver :
Diğer Haberler
  • Pfizer Türkiye’nin Hukuk Direktörü - 13.7.2023 22:41:39
  • "Devletin memuru yoksul olamaz" - 9.7.2023 15:14:07
  • Alzheimer nedir? Kimlerde görülür? - 10.9.2022 00:17:02
  • Kalp krizinde 112'yi arama süresi uzadı - 30.9.2021 12:20:33
  • Kronik migrenle mücadele kampanyası başlatıldı - 28.6.2021 12:26:28
  • Korona virüs göz sağlığını da vurdu - 2.2.2021 11:44:17
  • Sağlık habercilerinden aşı haberi uyarısı - 27.1.2021 13:33:09
  • Yakın temaslılarda karantina süresi değişti - 9.12.2020 09:51:52
  • Korona virüs saç da döküyor - 9.12.2020 09:36:01
  • Yaşlanma karşıtı dermokozmetikler cilt kalitesini iyileştiriyor - 7.12.2020 15:38:41
  • Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Anket | Künye | RSS | Reklam

    Copyright © 2009 Sağlıkta Gündem