İSTANBUL-Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu İstanbul Ticaret Odası’nın Eminönü’deki binasında 50 medya mensubuyla bir araya geldi. Bakan Müezzinoğlu İstanbul’da medya ile ilk buluşmasında hekimlerin tam gün çalışma koşulları, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, şehir hastaneleri, aile hekimlerinin nöbet sorunu, sağlık turizmi gibi önemli başlıkları ele aldı. TOKİ’nin başta Heybeliada olmak üzere İstanbul içindeki birçok değerli hastane arazisine talip olduğu iddialarını da yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, “Kurumsal milliyetciliğimiz yok. Halkın çıkarlarına en uygun hangisiyse onu yaparız. Ama şu anda TOKİ ile yürüyen bir anlaşmamız yok” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı ile Türk Tabipleri Birliği ve Uzmanlık Dernekleri arasındaki en önemli tartışma konusu olan Tam Gün Yasası ile ilgili son değişiklikler konusunda da bilgi veren Bakan Mehmet Müezzinoğlu, “Bu konuyu 15 Ekim’e kadar çözüyoruz” diye konuştu. Bakan Müezzinoğlu şöyle devam etti:

“Tam Gün Çalışma konusunda İstanbul’dan bakıldığında durum farklı, Anadolu’dan bakıldığında durum farklı. Konuyu İÜ Rektörü Prof Dr Yunus Söylet’in başkanı olduğu Üniversite Hastaneleri Birliği’nde yapılan bir toplantıyla da görüştük. Bizim hedefimiz üniversite hastanelerinin kadrolarının yüzde 5’i kadar bir kontenjanla sözleşme profesör çalıştırılması olanağı sağlanması. Diyelim ki, üniversite hastanesinde çalışan çok önemli bir profesörden dışarıdaki bir vakıf ya da özel hastanede yararlanmak istiyor. O zaman da sözleşmeyi üniversite yapmak koşuluyla bu imkanı da sağlayacağız. Ama üniversiteler kadrolarının yüzde 5’inden fazlasına böyle bir hak tanıyamayacak.Ayrıca üniversite hastanelerinde hocalar isterlerse mesai sonrası da çalışabilecekler. Gün boyu yararlandıkları performans priminden gece de çalışarak yararlanabilecekler. Vatandaş da hocalara muayene olmak isterse mesai sonrasında hastaneye başvurabilecek.”

Aile hekimlerinin nöbet sorunu

Türkiye’de sayıları 22 bini bulan aile hekimleri sağlık hizmetlerinin yoğunluğu içinde gece nöbet tutmak istemiyorlar. Bu konuda da görüşünü açıklayan Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Sağlık hizmetinde hiç kimsenin nöbet sorumluluğu dışında kalması söz konusu değil. Ayrıca aile hekimleri acillerde yeşil alanlarda nöbet tutacaklar. Tıbbi Sorumluluk Sigortaları da acilde verdikleri hizmetlerde de geçerli olacak. "İlkesel duruşumuzu önce sizlerle paylaşayım. Bizim sağlık hizmetleri sunumunda beklediğimiz nedir? İhtiyacım olduğunda hekimime ulaşabileyim. Yani 24 saat, yani bayram, yani tatil, yılbaşı. Bir sağlık çalışanı 24 saatlik bir hizmet mesleğinin mensubudur. 'Artık nöbet tutmam' anlayışının meslekte yeri yok. Önce o konuda sağlık çalışanlarıyla hemfikir olmamız lazım. İster hemşirelerimiz, ister ebelerimiz, ister doktorlarımız ne olursa olsun nöbetsiz bir sağlık hizmeti sunumunun olmayacağını kabullenmeleri gerekir."

22 bin yataklı 16 şehir hastanesinin temeli atılacak

Toplantıdaki önemli bir gündem başlığı da şehir hastaneleri oldu. 22 bin yataklı 16 şehir hastanesinin temeli 12 Eylül'de saat 14.00'te Haliç Kongre Merkezi'ndeki törende, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla atılacak. Bakan Müezzinoğlu, kamu özel işbirliği çerçevesinde, 22 bin yatak kapasiteli 16 büyükşehir hastanesi sözleşmelerinin imzalanacağını dile getirdi.

Bu hastanelerden bir kısmının temelinin atıldığını anlatan Müezzinoğlu, bu yıl sonu itibarıyla 16 şehir hastanesinin temelinin atılması çalışmalarını tamamlamayı planladıklarını söyledi.

"Anadolu yakasında Sancaktepe'deki şehir hastane projesi de bunların çok daha ötesinde. Uluslararası araştırmaların laboratuvarı, Ar-Ge merkezinin olduğu dünyada marka değeri olacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. Sancaktepe'deki projemiz çok daha farklı bir merkez olacak onun proje çalışmaları henüz tamamlanmadı. Hastalarımızı tedavi etmede idealin peşinde koşarken, toplumumuzun hastalanmaması veya sağlıklı yaşamıyla ilgili önemli bir alanı çok daha güçlü bir sürede götürmeyi hedefliyoruz."

Sağlıkta şiddete yasal önlemler alınıyor

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Sağlıkta hizmete ulaşımın bu kadar kolaylaştığı bir süreçte, sağlıkta şiddetin de gündeme gelmesi açıkçası bizi yoruyor, üzüyor ve yer yer rencide de oluyoruz" dedi ve ekledi:

"Özellikle bizi en çok üzen ve yaralayan sağlıkta hizmete ulaşımın bu kadar kolaylaştığı bir süreçte sağlıkta şiddetin de gündeme gelmesi açıkçası bizi yoruyor, üzüyor ve yer yer rencide de oluyoruz. Bu anlamda özellikle 75 milyon ülke insanımızdan en zor anında kendi can sağlığını eşinin çocuklarının sağlığını teslim ettikleri hekimlerimize ve sağlık çalışanlarına sahip çıkmaları adına toplumsal bir bilince, duyarlılığa ihtiyacımız var."

Yasal düzenlemelerin bu çerçevede torba kanun içerisinde olduğunu ve Adalet Bakanı ile daha farklı neler yapılabileceği noktasında görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, "İnanıyorum ki hekime ve sağlık çalışanına şiddeti normal bir sokak kavgası gibi algılamak değil bir can sağlığına, halk sağlığına hizmet veren ve buradaki bir aksamanın bedelini onlarca yüzlerce vatandaşımızın bedel olarak çektiği bir değerlendirme olarak görüp, hukuki süreçlerin de hem daha çok caydırıcı hem de daha dinamik olmasını sağlamak için gayret göstereceğiz" diye konuştu.

Türkiye'nin ilaç sanayinde ve tıbbi teknolojide artık kendi marka değerini oluşturabilen ve bölgeye ihracat yapabilecek noktaya gelmesi gerektiğini dile getiren Müezzinoğlu, önümüzdeki dönemin en önemli alanlarından birinin de bu alan alacağını belirtti.

Müezzinoğlu, ülkenin sağlık turizminde şu anda gelinmesi gereken noktanın çok daha gerisinde olunduğunu belirterek, sağlıkta serbest bölge ve sağlık turizminden alınması gereken pay konusunda da önemli atılımlar yapılması gerektiğine inandığını dile getirdi.

İlik bankası kurulması

Müezzinoğlu, bir gazetecinin, "Efe Cömert'in ölümünün ardından ilik bankası yeniden gündeme geldi. İlik bankası ne zaman kurulacak, çalışmanız var mı?" sorusuna ise "Çalışma var devam ediyor. Bu çok stratejik, altyapısı çok güçlü olması gereken bir alan dolayısıyla bilimsel çalışmalar ve değerlendirmeler iki ay sonra bitecek noktada değil. Ama bakanlık olarak bu konuda çalışmaları devam ettiriyoruz. Biz de bu anlamda Türkiye'nin güçlü olmasını arzu ediyoruz" yanıtını verdi.