SGK, 2011 yılından önce şeker ölçüm çubuğu başına 0,55 kuruş öderken, 2011 yılından bu yana en fazla 32 kuruşluk ödeme yapıyor. Bu düşük ödeme, hastaları ucuz-kalitesiz cihaz ve ölçüm çubuklarına itiyor.

Türkiye Diyabet Vakfı, 2014’te Sağlık Bakanlığı ve SGK Başkanlığı aleyhine, şeker ölçüm çubuğunun bedellerini belirleyen fiyat listesinin iptali ve yürütmeyi durdurma davası açtı. Yaklaşık iki yıl süren davalar sonucu Danıştay İdari Dava Dairesi Kurulu’nun kararı çıktı. SGK’nın 32 kuruş sınırına son verildi. Mahkeme kararına uygun şekilde düzenlenmesi beklenen yeni Sağlık Uygulama Tebliğinin yayınına kadar hastalar ölçüm çubuklarını fark ücreti ödemeden alabilecek.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre Türkiye’de 5.5 milyondan fazla ilaç kullanan diyabetli var. İnsülin kullanan hastalar dozu, hekim önerileri doğrultusunda ve diyabet eğitimi sonu kan şekeri sonucuna göre ayarlamak zorunda, ayrıca günlük hayatlarında da kan şekerlerini ölçerek kendilerini kontrol etmeleri gerekiyor. Bu nedenle de kan şekeri ölçüm çubuğu’nun diyabetliler için hayati önemi var.

Diyabetle Yaşam Derneği Genel Başkanı Emine Alemdar, diyabetin yaşam boyu süren bir hastalık olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
 "İyi takip edilmediği takdirde kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme kaybı ve körlük, nöropati, ayak amputasyonları gibi ağır organ hasarları ortaya çıkar. Diyabette organ hasarlarını önlemenin tek yöntemi metabolik kontrolün sağlanmasıdır.  Hastanın kendi kendine kan şekeri kontrolü önemlidir. Hastanın hekiminin önerisine göre düzenli aralıklarla ölçüm yapması ve değerlere göre de tedavisinin ayarlanması
gerekir. Düzenli kan şekeri ölçülen hastalarda, kurallara uymak kaydıyla diyabete bağlı organ hasarları yarı yarıya azalıyor.  Bakanlığın ve SGK’nın milyonlarca diyabetlinin sağlığını ilgilendiren şeker ölçüm aletleri ile ilgili komisyonlarda mutlaka hasta kuruluşları da yer almalı.”