Sağlıkta ünlülerle yapılan tanıtım fiyaskoları

Sağlık haberciliğine başladığımdan bu yana bitmeyen bir senfonidir derneklerin, vakıfların, özel  hastanelerin hatta çok ciddi üniversitelerin ünlülerle yaptığı, yaptığını sandığı tanıtımlar, duyurular. Niye derseniz?

Sağlık alanında görev yapan hekimler dünyanın her yerinde en fazla eğitimi alan meslek gruplarının başında gelir. Kanıta dayalı uygulamaların baş rolü oynadığı bir hizmetin sunucularıdır hekimler, diş hekimleri, eczacılar.

Ne zaman sağlıkla ilgili bir toplantı, faaliyet yapacakları gündeme gelir, bazı hekimler, hastaneler, üniversiteler bütün bilimselliği bir rafa koyarak, Türkiye’ye özgü bir rahatlıkla kendini “Çağır bir ünlü bak bu gazeteciler nasıl haber yapar?” sığ denizinin içine bırakıverir.

Hatırlayın; bu tanıtımların baş rol oyuncuları geçmişte Mehmet Ali Erbil ve Seda Sayan isimli sanatçılardı. Milyonlarca lira karşılığında özel hastanelerin tanıtımlarında yer aldılar. Şimdilerde Deniz Akkaya organ naklinin önemini anlatan konferanslarda yer alıyor.

Anlattığım bu hikayede ünlülerin hiçbir suçu yok. Onlar kendilerinden istenen rolü yerine getirip ücretlerini alıyorlar vergilerini de ödüyorlar. Burada sorun sağlığı magazin nesnesi haline getirenlerde. Sağlıkla ilgili verdiklerin mesajın halkta karşılığının ne olduğunu, amacına ulaşıp ulaşmadığıyla ilgilenmiyorlar. Sadece medya takiplerinde “İşte ünlüleri çağırdık 15 haberimiz çıktı”  sevinciyle yetiniyorlar. Örneğin sağlıkla ilgili mesajı verecek ünlünün özel hayatının tüm mesajları örtebileceğini düşünmüyorlar.

Hiç unutmuyorum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde anne karnındaki bebeğin sağlığıyla ilgilenen bilim dalının ve ilgili derneğin başkanı olan bir profesör sağlık habercilerine Antalya’da yapacakları kongreyle ilgili olarak “Unutulmayacak bir kongre olacak, akıllarda iz bırakacak. Anne karnındaki bebeğin sağlığını herkes farkına varacak” demişti.

Sonradan öğrendik ki bu kongreye Hülya Avşar davet edilmiş. Tabii birçoğumuz bu kongreye gitmedik. Sonradan medyaya nasıl bir yansıma oldu dersiniz? Ana haber bültenlerinde “Hülya Avşar doktorlara ders verdi” başlıklı bir haber yayınlandı. Hülya Avşar’ın güzelliğini ve dekoltesini gösteren görüntüler ekranlara yansıdı. Toplantının ne ile ilgili olduğu, nerede yapıldığı bilgileri haberde yer almadı. Anne adayları anne karnındaki bebeğin sağlığıyla ilgili yeni gelişmeler yerine Hülya Avşar’ın güzelliğini izlemekle yetinmek zorunda kaldılar.

Ünlülerle tanıtım yapılmasına karşı çıkan bir sağlık habercisi olarak yine bir sanatçıyla tanıtım yapmaya hazırlanan özel bir hastane sahibine “Bunun yerine bütün bilgilerin yer aldığı detaylı bir basın bülteni hazırlayın sağlık habercilerini toplantınıza davet edin” demiştim. O da bana “Ama bu çok sıradan” demişti!  Sözünü ettiğim hastane sahibi bu hastanede yıllarca ünlülerle yapılan kampanyalara önemli paralar harcadı durdu. Onlarla davetlerde göründü, arkadaş olduğunu söyledi, durdu. Şimdilerde hastanenin önemli bir ekonomik sıkıntı içinde olduğunu duyuyorum.

Sağlık gerçekten çok özel bir alan. Bu nedenle tanıtımın yaptırımları diğer alanlardan çok farklı. Örneğin  hastaneler kendileriyle ilgili basın bültenlerinde, tanıtımlarda “ilk”, “tek”, “deneyimli”,“üstün teknolojik yatırım”, “güçlü ve uzman kadro”,  “sağlıkta kalite ”,  “daha  erken taburcu olma imkanı”, “herkes en az bir defa yaptırmalı”, “bıçaksız lazer teknolojisi ile gözlerde HD kalitesi”, “el bileğinden kalbe giden yol radial anjiyografi yöntemi” diyemiyorlar. Dememeleri gerekiyor. Bunlara bir de amacına ulaşmayan ünlülerle tanıtımlar eklenmeli ne dersiniz?