Türkiye’de sağlığa yıllık harcanan para 105 milyar TL.  Bu harcamanın 17.6 milyar TL'si cepten sağlık harcaması olarak gerçekleşiyor. Devlet hastanelerinde tüm tedaviler gerçekleşmesine rağmen yine de cepten harcamalar yükseliyor. Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre hastalar kanser cerrahisi ve bazı özel ortopedik özel cerrahi operasyonlar için özel hastaneleri tercih ediyor, ya da etmek zorunda bırakılıyor.

Sağlık habercisi olarak katıldığım kanser konulu kongrelerde hep gündeme taşımakta kamu yararı gördüğüm çok önemli iki konu var:

Birincisi kanserin tanısı, tedavisi sürecinin kuyrukta beklemeden en kısa sürede, cepten 10 binlerce lira harcamadan nasıl yapılacağı konusu?

İkincisi ise Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin en önemli iddiası olan “cepten harcamaların nasıl azaltılacağı” konusu. Çünkü bu konuda istatistikler cepten harcamaların arttığını gösteriyor.

Kanser uzmanlarına göre tanı konur konulmaz hastanın bir ay içinde tüm testlerinin ve tedavi sürecinin planlaması gerekiyor. Aksi halde süreç hasta için olumsuz gelişiyor. Ancak hasta sayısı hızla artarken kamu kurumlarının onkoloji merkezlerinde aynı hızla kapasite genişlemesi maalesef mümkün olmuyor.

Hastalar ne yapacak peki? Hasta aylarca beklememek için özel hastanelere başvuruyor. Kanser tedavisi de özel hastanelerde sözde ücretsiz yapılıyor. Ancak her kemoterapi uygulamasında işlem bedeli denilerek yasal olmayan ortalama 400 TL ücret alındığı biliniyor. Ameliyatlarda ise istenen rakamlar 10-15 bin liraları bulabiliyor.

Böyle bir süreç emekli bir hastanın ya da yakınlarının evini satmasıyla sonuçlanıyor. Kanserin yarattığı ruhsal ve fiziksel yıkıma bir de maddi olarak da hastanın, ailesinin yıkılması süreci ekleniyor.

Sağlık Bakanlığı’nında bildiği ama bugüne kadar yeterince eğilmediği bu konu Sağlık Bakanı Müsteşare Eyüp Gümüş’ün bir gazeteye yaptığı açıklamalarda ilk kez somut bir biçimde dile getirildi. Müsteşar Gümüş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın emriyle Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda kanser tedavilerinin özel hastanelerde de ücretsiz yapılması için bir çalışma başlattığını açıkladı. Özel hastanelerde kanser hastalarına yapılan ameliyatlardan yasal olmayan fark ücretlerine de dikkat çeken Müsteşar Eyüp Gümüş, “Özele gidince yüzde 200 fark var. Yüzde 200'ü aşan hastaneler olduğunu da tespit ettik. Sosyal Güvenlik Kurumu prostat kanserine 5 bin TL ödüyorsa hastanenin en fazla 10 bin TL alma hakkı var. Ama burada dozu kaçırıyorlar. 15 bin, 20 bin alıyorlar. Bu hoca yaparsa fiyat bu diyorlar” dedi.

Açıklamaya göre TÜİK, katastrofiye neden olan sağlık harcamalarıyla ilgili 15 bin kişilik çalışma yaptı. Bu çalışmayla cepten harcamayı arttıran neden olan ilk 10 kanser çeşidi belirlenecek. Sağlık Bakanlığı da 100 bin kişilik geriye dönük kanser hastalarıyla yüz yüze görüşerek faturalı faturasız ne kadar harcama yaptıklarını soracak. Bu analize göre SUT fiyatlarında gerçekçi bir güncelleme yapılacak.

Bir kanser hastası tüm tedavi süresince özel hastanede özel doktordan tedavi almak istiyorsa, ışın tedavisi, kürleri, ilaçları ve ameliyatında cebinden beş kuruş ödemeyecek Aksi halde kanser borsasında hastaların hem yaşamları, hem de gelecekleri, alınıp, satılmaya  devam edecek. Umarız Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve ekibi bu konuyu en kısa sürede sonuçlandırır, sağlıkta dönüşüm programının da ikinci dönemi böyle güzel bir haberle başlar.