Türkiye’de her yıl 150 bin kişi kanser hastası oluyor. Toplam sağlık harcamalarının Avrupa'da ortalama yüzde 6,4'ü, Türkiye'de ise yaklaşık yüzde 6,7'si doğrudan kanser tedavisine giden harcamalardan oluşuyor. İstanbul’un artan nüfusu nedeniyle kamu kanser merkezlerinde bekleme listeleri oluşuyor. İstanbul’un yükünü  Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi çekiyor.
İstanbul Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kemal Memişoğlu Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi ve Haydarpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’ne yeni alınan cihazlarla kanser konusunda hastalara daha iyi hizmet sunumunun sağlandığını belirtiyor. Üç hastaneye de ikişer radyoterapi cihazının alındığını belirten Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, “Özel hastanelerde hastalardan kemoterapi için uygulama  başına 250-400 TL ücret alınıyor. Bu sorun nasıl aşılacak” sorumuzu şöyle yanıtlıyor.
“Cumhurbaşkanımızın Recep  Tayyip Erdoğan’ın kesin talimatı var. Hastalardan kesinlikle ilaç farkı alınmayacak. Kanser cerrahisinde de fark alınmaması için SGK özel sağlık kuruluşlarıyla görüşmelerini sürdürüyor.”
İstanbul’da erken tanı için kurulan KETEM’ler ise Büyükçekmece, Küçükcekmece, Pendik, Sultangazi ve Ümraniye’de bulunuyor. İ

TELEFON DENEMEK İÇİN 112  ARANIYOR

İstanbul’da bir yılda 16 milyon 317 bin 136 acil vaka hastanelere ulaşıyor. 315 ambulansla hizmet veriliyor. Hastanelerde 3 bin 800 erişkin yoğun bakım yatağı, çocuk+yenidoğan 2 bin 500 yoğun bakım yatağı bulunuyor. İstanbul’da toplamda 18 bin hastaya da evde bakım hizmeti veriliyor. 112 acil çağrı merkezine gereksiz birçok arama geldiğine ve hasta haklarının ihlal edildiğine dikkat çeken İstanbul Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kemal Memiş bu konuda duyarlılık bekliyor:
“112 ile ilgili halkımızdan hassasiyet bekliyoruz. 112’ye gelen çağrıların çoğunluğu sağlıkla ilgili değil. Telefon satan bayi telefonu denemek için sim kart olmadan aranabildiği için 112’yi arayarak telefon deniyor. Hasta hakları ihlal ediliyor. Toplumun sağlık okur yazarlığını artırmada basının önemli bir görevi var. Bu konuda duyarlılık bekliyoruz.”

İSTANBUL’DA ACİLE BAŞVURU ORANI YÜKSEK

Acile gitme oranı Türkiye’de yüksek. İstanbul’da kamu hastanelerinde acile başvuru oranı yüzde 25- 30’lara ulaşıyor. Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın ‘acile gelen hasta acildir’ bakış açısıyla hareket ettiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
“Sağlık Bakanlığı’nın tanımı acile gelen hastadır.  Bizim görevimiz hastanın kırmızı diye tabir ettiğimiz kalp krizi, inme, silahla, bıçakla yaralanma gibi nedenler dışında acile neden başvurduğunu anlamak ona göre çözüm üretmek. Bizim halkımızdan ricamız bu tip bir başvuruda önceliğin kırmızı diye tanımlanan gerçek acillere verileceğinin bilinmesi.”

KAMUNUN ACİL YÜKÜNÜ ÖZELE DE PAYLAŞTIRIYORUZ

İstanbul’da acilin yükünü kamu hastaneleri çekiyor. Ancak artık İstanbul’da bulunan 168 özel hastaneden de acil yükünü paylaşması bekleniyor.  Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kemal Dervişoğlu, “112 ambulansla gelen hiçbir hastadan özelde fark istenmeyecek. Artık özel hastaneler de acil yükünü daha fazla paylaşacak. Böylelikle acilde daha az sorun yaşayacağız. Sağlık Müdürlüğü bünyesinde Acil Komisyonu oluşturduk. ‘Hasta acildir, değildir’ tartışmasına bu komisyon son verecek. Hastalar sorun yaşarlarsa İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvursunlar” diyor.

YAN DAL UZMANLIKLARIYLA İLGİLİ SIKINTI VAR

İstanbul’da Merkezi Hastane Randevu Sistemi’nden randevu alma açısından sorun yaşanmadığını kamu hastanelerinde ortalama muayene süresinin 10 dakika olduğunu belirten Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, “Ancak yan dallarda sıkıntı var. Örneğin çocuk metabolizması, çocuk onkolojisi, çocuk hematolojisi gibi alanlarda” diyor. İstanbul’da Bahçelievler, Beylikdüzü, Gaziosmanpaşa, Seyrantepe, Sultangazi , Sarıyer’de hastanelerin hizmete girmek üzere olduğunu belirten Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, “Taksim Hastanesi’nin de yüzde 40’ı bitti. 2017 sonunda tamamlanmış olacak. Bu hastanelerde hemşire ihtiyacımız olacak” diye konuşuyor.

SAĞLIK ÇALIŞANINA ŞİDDETE SIFIR TOLERANS

Türkiye genelinde olduğu gibi İstanbul’da da acil servislerde hekime ve sağlık çalışanına yönelik şiddet daha çok görülüyor. Sağlık çalışanına yönelik şiddete sıfır toleransla yaklaştıklarını belirten Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, “Şiddet bir dönem daha yüksekti. Şu anda duraklama dönemine girdi. Ancak halkımız bilmeli ki, Avrupa’nın oranlarının yarısı bir oranla sağlık çalışanları olarak hizmet veriyoruz. Sorun varsa şikayet edilmeli, asla şiddete başvurulmamalı. Kalp krizi varsa,  acil serviste hekimin ona öncelik vermesi gerektiği bilinmeli” diye ekliyor.