Sağlığınızı bozan ne varsa yazabilirsiniz...
GÖRÜŞLER için İletişim formunu doldurunuz.

26 Nisan 2024 Cuma
23:33
HAVA
DURUMU

 

  
“Günde İki Öğün Yemek Yiyin”
Kendi adıyla anılan diyet programıyla sağlıklı beslenme konusuna farklı bir bakış getiren Prof. Canan Karatay, HTV’de kişiyi hasta eden beslenme yanlışlarını anlattı.
12.3.2013

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, HTV’nin “Enine Boyuna Sağlık Özel” programında üç beyazın tehlikesine dikkat çekti. Karatay, rafine un, şeker ve tuzun kanda şeker ve insülini yükselttiğini, bunun da şişmanlık, obezite, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon, felç, alzheimer gibi pek çok hastalığa neden olduğunu bildirdi. Günde iki yumurta yenmesini ve 3 öğün yerine 2 öğün tüketilmesi gerektiğini belirten Karatay, “Günde 6 öğün, 8 öğün yemek zararlıdır, karaciğerinizi yağlandırır.” dedi.

SAĞLIKLI BESLENME VE DİYET

HTV İç Yapımlar Direktörü Sibel Güneş’in sunduğu “Enine Boyuna Sağlık Özel" programına konuk olan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, yanlış beslenme alışkanlıklarının ortaya çıkardığı sağlık sorunlarını anlattı. Yazdığı diyet kitapları ve geliştirdiği “Karatay Diyeti” ile tanınan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, programda, “Sağlıklı diyet nasıl yapılır?”, “Kolesterol ne kadar tehlikeli?”, “Kısa sürede kilo vermek mümkün mü?” ve “Şekerli yiyecekler neden sağlığı tehdit ediyor?” konularında bilgi verdi. Prof. Karatay’ın değerlendirmelerini başlıklarla sunuyoruz.

“TÜRKİYE'DE 20 MİLYON ŞİŞMAN VAR"


“Türkiye’de 20 milyon şişman, 20 milyon morbid obez, 10 milyon diyabet hastası var. Fazla kilolu olanların sayısı ise belli değil. Ekmek gibi kan şekerini yükselten yiyecekler şişmanlığı arttırır. Şişmanlık, obezite, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon gibi pek çok hastalık insülin yüksekliğine bağlı gelişiyor. Bu durum rafine un, şeker ve tuz tüketiminin bırakılmasıyla önlenebilir. Dünya Sağlık Örgütü, ‘Türkiye ekmek sorununu hallederse, sağlık sorununun yüzde 30’unu da halledebilir’ demektedir.”

“EKMEK KESİNLİKLE YASAK”

“Türk halkının temel besin maddelerinden biri olan ekmeği tıpkı sigara gibi direkt bırakmak gerekir. Bu alışkanlıktan vazgeçmek pek çok sağlık sorununu çözecektir. Ekmek olmadan da insanlar karnını doyurabilir. Bütün ekmekler undur. Un vücuda girdiğinde hemen şekere dönüşür ve glisemik indeksi yükseltir. Ayrıca tatlı ve tuzlu her hazır yiyecek ve içeceğin içinde bağımlılık yapan yapay tatlandırıcılar var. Bu yapay tatlandırıcılar beyni bozuyor, bu nedenle insanlar ekmek ve tatlı gibi kilo yapan gıdaları bırakmakta zorlanıyor.”

“KARBONHİDRAT ÇOK TÜKETİLİNCE KALP KRİZİ RİSKİ ARTIYOR”

“Gelişmiş ülkelerde görülen hastalıkların yüzde 80’inin altında insülin yüksekliği vardır. İnsülin vücutta yağları depolayan hormondur. İnsülin yüksekliği, vücutta yangıya, kontrolsüz hücre bölünmesine ve hücrelerin bozulmasına yani kansere neden olur. Aşırı karbonhidratlı yiyecek ve içeceklerden sonra kalp krizi geçirme oranı yüzde 70 artar. Asitli ve şekerli gıdalar tüketmek de karaciğer yağlanmasına neden olur. Yanlış beslenme yüzünden 8 yaşındaki çocuklarda bile karaciğer yağlanması görülüyor. Kadınlarda estetik kaygılara neden olan selülit, karaciğer yağlanmasının bir sonucu ve insülin yüksekliğinin belirtisidir.”

“HER KİLO VERİLEBİLİR”

“Benim üzerinde durduğum Karatay Diyeti, klasik bir diyet değildir; tamamen sağlıklı bir beslenme biçimini tanımlar. Bu diyetin temel özelliği ekmek ve unlu gıdalar ile sağlıksız karbonhidrattan uzak durmaktır. Ekmek yerine kuruyemiş tüketilebilir. Sağlıklı karbonhidrat ve yağ tüketilerek fazla kilolar verilebilir. Karatay diyetinin diğer diyetlerden başlıca farkları şunlar;
Aç kalarak ve hareket etmeden kilo verilemez.
Aç kalınca vücut metabolizmayı yavaşlatır ve enerjiyi saklar.
O yüzden doyana kadar yenilecek.
Sağlıklı yağ, protein ve karbonhidrat tüketilecek.
Yemek yerken miktar değil, kaliteli gıda tüketmek önemli.
Kalori miktarı değil karbonhidrat miktarı önemli...”

“KÖY TEREYAĞI, SOĞUK SIKIM ZEYTİNYAĞI VE CEVİZ TÜKETİN”

“Beslenmede kilo-yağ ilişkisi iyi bilinmeli. Yıllarca yağdan sakınılması gerektiğine dikkat çekildi, ancak şekerin zararından bahsedilmedi. Vücudumuz şeker yedikçe, yağ depolar. Kilo almak demek yağlanmak, kilo vermek yağların gitmesi demektir. Şeker insülini de yükselttiği için vücuda zararlıdır. Trans yağların değil doğal yağların tüketilmesi gerekir. Köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı ve zeytin gibi sağlıklı yağlar tercih edilmeli. Omega-3 açısından zengin fındık, fıstık, badem ve ceviz gibi sağlıklı karbonrhidratlar tercih edilmeli. Sağlıklı karbonhidratlar, yağlar ve proteinler dengeli olarak tüketilmeli. Örnek bir öğün şu şekilde olabilir:
* Sabahları çok güçlü, sağlıklı proteinli, sağlıklı yağ ve sağlıklı karbonhidratların yer aldığı bir ‘Karatay Kahvaltısı’ yapın.
* Ekmeğe, şekerli içeceklere dokunmayın ve tatlandırıcı kullanmayın. Örneğin iki yumurta, bir avuç içi kadar beyaz peynir, 10-15 adet zeytin, mevsimine göre domates, salatalık, maydanoz, turp gibi sebzeler, bir ince belli çay bardağı ceviz yiyebilirsiniz.
* Bunu yiyenler acıkmıyor! Çünkü sizi acıktıran şey ekmek, simit, poğaça gibi sağlıksız karbonhidrattır.
* Sağlıklı karbonhidratlar tam buğdaydır, bulgurdur, mercimektir, kuru fasulyedir; fındık, fıstık, ceviz gibi kuruyemişlerdir... Bunlar yenmelidir.”

“SAAT 20.00’DEN SONRA YEMEK YEMEYİN”

“Meyvede de şeker vardır. Meyve günde bir porsiyon ve bütünüyle tüm lifleriyle tüketilmeli. Meyvedeki fruktoz tehlikeli bir şekerdir. Karaciğer yağlıysa ve insülin 5 ünitenin üzerindeyse meyve tüketilmemeli. Meyveyi akşam yiyip yatmak tehlikelidir, o nedenle sabah kahvaltıda yenmeli.
İbn-i Sina ‘Yaşınız ilerledikçe yürüyüşünüz artacak’ der. İnsanların mutlaka, kendi temposuyla her gün 20 dakika yürümesi gerekir. İbn-i Sina'nın bir sözü de şudur; ‘Günde 2 öğün önemlidir, 3. öğün hastalıktır’ der. 6 öğün, 8 öğün... Bunlar sağlığımızı bozar, karaciğerimizi yağlandırır.
Vücut, zayıflamayı sağlayan leptin hormonunu yemek yedikten 4 saat sonra ve en çok gece 02.00-04.00 arasında salgılar. Bu nedenle saat 20.00’den sonra yemek yenmemesi ve her gün en az 2.5 litre su içilmesi önemlidir.”

“40 YILLIK BESLENME PİRAMİDİ ARTIK KULLANILMAMALI

“Bazı diyetisyenler hala 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hazırlanan ve hiçbir bilimselliği olmayan beslenme piramidini kullanıyorlar. Bu beslenme piramidinin en altında 8-11 dilim ekmek olduğu görmezden geliniyor. ABD’de enine genişleme ve obezite artınca Harvard Tıp Fakültesi tarafından bilimsel bir çalışma yapıldı.. Bu çalışma sonucunda 2001’de yeni bir beslenme piramidi yayınlandı. Bu piramidin en altında spor ve egzersiz, en üstünde tahıl ürünleri var. Artık doktorlarımız ve diyetisyenlerimiz bu yeni ve sağlıklı piramidi kullanarak insanlara beslenme önerisinde bulunsunlar.”

Bu haber 9056 kere okundu.
    
Bu Habere Oy Ver :
Diğer Haberler
  • "Devletin memuru yoksul olamaz" - 9.7.2023 15:14:07
  • Alzheimer nedir? Kimlerde görülür? - 10.9.2022 00:17:02
  • Kalp krizinde 112'yi arama süresi uzadı - 30.9.2021 12:20:33
  • Kronik migrenle mücadele kampanyası başlatıldı - 28.6.2021 12:26:28
  • Korona virüs göz sağlığını da vurdu - 2.2.2021 11:44:17
  • Sağlık habercilerinden aşı haberi uyarısı - 27.1.2021 13:33:09
  • Yakın temaslılarda karantina süresi değişti - 9.12.2020 09:51:52
  • Korona virüs saç da döküyor - 9.12.2020 09:36:01
  • Yaşlanma karşıtı dermokozmetikler cilt kalitesini iyileştiriyor - 7.12.2020 15:38:41
  • Çocuklarda ateş ve halsizliğe dikkat - 7.12.2020 11:44:11
  • Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Anket | Künye | RSS | Reklam

    Copyright © 2009 Sağlıkta Gündem