Sağlığınızı bozan ne varsa yazabilirsiniz...
GÖRÜŞLER için İletişim formunu doldurunuz.

19 Nisan 2024 Cuma
19:42
HAVA
DURUMU

 

  
“Dişhekimi işsiz, halkımız dişsiz”
Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası nedeniyle bir açıkama yapan Türk Dişhekimleri Birliği, dişhekimlerinin çalışma yaşamlarının da halkın diş sağlığı gibi bozuk olduğuna dikkat çekti.
23.11.2013

Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası nedeniyle bir açıklama yaptı. TDB Genel Başkanı Prof. Taner Yücel imzasıyla yayımlanan açıklamada “diş sağlığının temel insan hakları kapsamında sayıldığı” vurgulanarak şöyle denildi:

“Ülkemizde 22 Kasım gününü içine alan hafta; Türk Dişhekimleri Birliği ve Odaları tarafından toplumun ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlenmesine katkı koymak, dikkatini çekmek, doğru alışkanlıklar kazandırmak ve genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olan ağız ve diş sağlığı konusunda izlenen politikaları değerlendirmek amacıyla 'Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası' olarak kutlanmaktadır.
Türk Dişhekimleri Birliği, toplumun ve bireyin ağız diş sağlığının iyileştirilmesini ve nitelikli dişhekimliği hizmetinin sunulmasını amaç edinmiştir. Bu amacına ulaşabilmek için de bilimsel temelli, kanıta dayalı ve koruyucu ağız diş sağlığını önceleyen politikaları savunmaktadır.
Amacımıza ulaşabilmek adına, hafta boyunca tüm Odalarımızla birlikte, kamuoyu oluşturmak ve sesimizi yetkililere ulaştırabilmek için değişik etkinlikler düzenlemekteyiz.
Son yıllarda, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) öncülüğünde başlatılan ve İstanbul’da gerçekleştirilen FDI Kongresi’nin de sonuç bildirgesi olarak imzalanıp deklare edilen FDI 2020 vizyonu olan 'Ağız sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır ve temel insan hakkıdır' sloganı, önümüzdeki dönemlerde TDB’nin ve Odalarının en önemli temel hedefi olacak ve çalışmalarımızı bu yönde ağırlıklı olarak sürdüreceğiz.
Artık tüm dünyada, ağız ve diş sağlığı modelini oluştururken, bulaşıcı olmayan hastalıklarla (kalp, şeker hastalığı, kronik solunum hastalıkları, ruh sağlığı hastalıkları, kanser vb.) ağız sağlığının ortak risk faktörlerine göre değerlendirilip ele alınması gerektiği yönünde çalışmalar yapılacaktır."

"AĞIZ SAĞLIĞI, GENEL AĞLIĞIN PARÇASIDIR"

"Dünyadaki ölümlerin % 60 ‘tan fazlasının, başka bir deyişle yılda 36 milyon insanın bu hastalıklardan öldüğü gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda ve ağız sağlığı ile ilişkilendirildiğinde, ağız diş sağlığının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Düşük gelirli ülkelerde bu rakamlar daha da artmaktadır. 2011 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alınan kararla; böbrek, ağız ve göz hastalıklarının bulaşıcı olmayan hastalıklarla ortak risk faktörlerine sahip oldukları ve bu anlamda ortak mücadele edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Gelecekte birçok hastalık tahlilinin tükürükten yapılabileceği çalışmaları da konunun önemini vurgulayan başka bir gelişmedir. Sağlık Bakanlığımızın da 'Farkındalık Projesi' kapsamında bu çalışmalara katılması sevindiricidir.
Özetlersek; Daha iyi bir genel sağlık için, ağız sağlığının geliştirilmesi şarttır. TDB ve Odaları olarak 2013 yılından itibaren bu konuyu, meslektaşlarımızla, genel tıp uzmanlarıyla ve yetkililerle birlikte ele alıp, topluma kazandırmayı hedeflerimizin en önemlisi olarak seçtik. Çalışmalarımızın sonuçlarını da; 29 -31 Mayıs 2014 tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz TDB 20. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi/Kuşadası’nda uzman ve bilim insanları ile tartışıp kamuoyuna açıklayacağız. Halkımızdan da konuya duyarlı olmasını bekliyoruz."

HER ÇOCUĞUN AĞZINDA ORTALAMA 6 SORUN VAR


"Ülkemizde, insanımızın % 90‘nın üzerinde tedaviye muhtaç diş eti hastalıkları, diş çürükleri ve diş eksikliği mevcuttur. 65 yaş üstü insanımızdaki dişsizlik oranı % 67 dir. 0-11 yaş grubunda DMFT oranı 5,7 dir. Yani her çocukta 6’ya yakın tedavi edilmesi gereken dişeti sorunu, diş çürüğü ve eksik diş vardır. Dünya Dişhekimleri Birliği bu oranın 1.0 olmasını istemektedir. Bizdeki bu oranın düşürülebilmesi için, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Dişhekimlerinin ve toplumun duyarlılığına ihtiyaç vardır.
Çalışmalarımızı, özellikle çocuklarımızdan başlatmalıyız ki sağlıklı nesiller yetiştirebilelim ve sağlığa yapılan harcamaları azaltabilelim.
Son on yılda izlenen 'Sağlıkta Dönüşüm' politikalarını incelediğimizde; Sağlık Bakanlığı Ağız Diş Sağlığı Merkezlerinde (ADSM) 7200 dişhekimi ve fakültelerde 3200 dişhekimiyle, performans kıskacı altında ağız diş sağlığı sorunlarının çözmeye çalıştığını görüyoruz. Son 5 yılda yapılan işlemlere baktığımızda ise; bu merkezlerde poliklinik sayısı her yıl, 3 milyon artarak gelmiş."

DEVLET KORUYUCU AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINA DUYARSIZ


"Dişhekiminin yaptığı tedavi işlemlerine baktığımızda da; 2013 yılı itibariyle bir günde ortalama; 4 adet krona, 0,7 adet bölümlü veya tam proteze, 1,3 adet kanal tedavisine, 8 adet diş temizliğine, 4 diş çekimine, 1,5 adet çocuk diş çekimine, 8 dolguya, 0.65 adet çocuk diş dolgusuna ulaşacaktır.
Bilimsel verilerle değerlendirdiğimizde bir dişhekiminin bu kadar işlemi ancak 15,7 saatte yapabileceği ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki; günlük çalışma süresi gerçeği ile uyuşmamaktadır. Bu sonuca göre; Ağız Diş Sağlığı Merkezlerinde verilen hizmetlerin kalite sorgulaması ön plana çıkmasına rağmen, Sağlık Bakanlığı sadece rakamlara bakarak tabloyu başarı olarak değerlendirmemelidir.
Bu tabloda gördüğümüz bir başka çarpıcı nokta ise; 15,7 saatlik çalışma içerisinde çocuklara harcanması gereken koruyucu tedavi oranının 1,8 gibi çok düşük rakamda olmasıdır. Buradan da devletin koruyucu ağız diş sağlığına ne kadar az önem verdiğini, daha doğrusu önemsemediğini görüyoruz.
Ayrıca devletin kamuda ağız diş sağlığı hizmetleri için 2011 yılında ödediği toplam para 1 milyon 337 bin liradır. Yine bilimsel verilerle hesaplandığında bu parayla yukarıda sayılan tüm bu işlemlerin nitelikli yapılamayacağı da ortadadır. Bu nedenle devlet, işlemleri en düşük ücreti veren ihale yöntemiyle yapmaya çalışmakta, kaliteyi göz ardı ederek popülist bir yaklaşımla hizmet almaya çalışmaktadır."

"SERBEST HEKİMLER SİSTEME DAHİL EDİLMELİ"

"Toplumun ağız diş sorunlarının çok yüksek olduğu ülkemizde, bugünkü performans ve ihale yöntemiyle sadece kamudan hizmet alarak çözmesi mümkün değildir.
Bu nedenlerle;
1. Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin nitelikli ve sürdürülebilir olması için, şu anda atıl durumda bırakılan 15.000 serbest çalışan dişhekimi de ülkenin ağız diş sağlığı hizmetlerine dahil edilmelidir. Böylece geriye dönecek vergilerle devlet de kazanacak ve serbest çalışan dişhekiminin, yardımcı personel, laboratuvar ve malzeme tedarikçilerinin istihdamıyla ülke çalışanı artacaktır.
2. Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlar ağırlıklı olarak koruyucu ağız diş sağlığı hizmetleri vermelidir. Ülkenin “çürüksüz” geleceği buna bağlıdır.
3. Dişhekimliği Fakültelerinin alt yapı ve öğretim üyesi ve akademisyen sorunu çözülmeden hızla artışı durdurulmalı ve fakülteler performans kıskacından kurtarılarak, gerçek görevi olan bilimsel araştırma ve eğitim çalışmalarına yönlendirilmelidir.
Sonuçta; insanımız dişsiz, muayenehanesinde çalışan dişhekimi işsiz, kamuda çalışan dişhekimleri köle durumundadır.
Bu ana görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşıyor, sorumluların dikkatine sunuyoruz.”

Bu haber 9159 kere okundu.
    
Bu Habere Oy Ver :
Diğer Haberler
  • "Devletin memuru yoksul olamaz" - 9.7.2023 15:14:07
  • Alzheimer nedir? Kimlerde görülür? - 10.9.2022 00:17:02
  • Kalp krizinde 112'yi arama süresi uzadı - 30.9.2021 12:20:33
  • Kronik migrenle mücadele kampanyası başlatıldı - 28.6.2021 12:26:28
  • Korona virüs göz sağlığını da vurdu - 2.2.2021 11:44:17
  • Sağlık habercilerinden aşı haberi uyarısı - 27.1.2021 13:33:09
  • Yakın temaslılarda karantina süresi değişti - 9.12.2020 09:51:52
  • Korona virüs saç da döküyor - 9.12.2020 09:36:01
  • Yaşlanma karşıtı dermokozmetikler cilt kalitesini iyileştiriyor - 7.12.2020 15:38:41
  • Çocuklarda ateş ve halsizliğe dikkat - 7.12.2020 11:44:11
  • Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Anket | Künye | RSS | Reklam

    Copyright © 2009 Sağlıkta Gündem