Zayıflatıcı ürünlerin ne zararı var?
Satışı serbest olduğu için kontrolsüz kullanılan bitkiler zararlı sonuçlar verebiliyor. Zayıflatıcı etkisi olduğu belirtilen ürünlerin yan etkileri nelerdir? İşte 9 popüler bitkinin insan vücudu üzerindeki etkileri…
30.4.2013 12:41:12

Çağın sorunu olarak tanımlanan obezite ile mücadele konusunda doğal kaynakların kullanılması önemli yer tutuyor. Bu kapsamda satışa sunulan ürünler arasında “bitkisel ürün” tanımı kullanılması yanıltıcı olabiliyor.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de zayıflama ürünleri büyük ilgi görüyor. Çeşitli kaynaklarda belirtildiğine göre Amerika Birleşik Devletleri’nde zayıflama ürünleri 35 milyar dolarlık bir pazara sahip bulunuyor. Bu pazarın temel özelliğini sunulan ürünlerin “ilaç dışı” sayılması oluşturuyor. İlaçlar Amerika Birleşik Devletleri’nde Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılarak piyasaya sürülüyor. Oysa zayıflama amaçlı kullanılabileceği belirtilen bitkisel ürünlerin satışı için böyle bir izin gerekmiyor. Bir kısmı Tarım Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan bu ürünlerin kullanımı zaman zaman sağlık açısından olumsuz sonuçlar ortaya çıkmasına neden oluyor.

UZMAN GÖZETİMİNDE KULLANILMALI

Uzmanlar bu tür ürünlerin rastgele kullanılmasının tehlikeli olabileceğine işaret ederek ihtiyaç duyulması halinde hekim kontrolünde alınmalarının önemine dikkat çekiyorlar. Bu bitkisel ürünlerin bazılarının yan etkileri olabiliyor.
Zayıflama amaçlı kullanılması tavsiye edilen en popüler 9 bitki ile ilgili olarak Aile Hastanesi Bahçelievler İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Uslu, bilgi verdi.
Dr. Uslu, açıklamaları sırasında bir noktaya dikkat çekerek “Bu ürünleri satın alan kişiler bitkisel olması nedeniyle zararsızdır diye düşünerek alıyor. Ancak içeriğinde birçok kimyasal maddeler bulunabiliyor. Bunların bazıları da sağlığa zarar verebiliyor.” diyor.
Dr. Ahmet Uslu, zayıflattığı öne sürülen 9 bitkiyle ilgili olarak şu bilgileri veriyor:
“Dokuz bitki şunlar; mate yaprağı, funda yaprağı, biberiye, kekik, yeşil çay, at kuyruğu, limon yağı, ardıç tohumu, acı biber.”

GÜVENİLİR Mİ DEĞİL Mİ?


“Kullanılan ürünün güvenirliği önem taşır. Piyasada bulunan ve özellikle bitkisel birçok ürünün içeriği tam belli olmadığı gibi ürünün içerdiği etken madde miktarı, seriler arası büyük farklılık gösterebiliyor. Ülkemize ithal edilen ürünlerin yeterlilik ya da güvenilirliğinin çok iyi değerlendirilmesi ve ona göre ithal izni verilmesi gerekiyor. Aksi takdirde söz konusu ürünlerin bilinçsiz kullanımına bağlı olarak pekçok sağlık problemleri ile kaşılaşılabilir.”

BU TÜR ÜRÜNLERLE İLGİLİ TEHLİKELER


• Satın alan kişiler tamamen bitkisel ürünler satın aldığını düşünürken içeriğinde pekçok kimyasal maddeler bulunması az rastlanan bir durum değildir.
• Amfetamin benzeri uyarıcı maddeler (Fenilpropanolamin, fentermin, fenfluloramin, deksfenfluramin, kafein), sibutramin, tiroid hormonlar, yohimbin (afrodizyak ve impotans ilacı) vb içeren ürünler tüm dünyada yasal bir takım boşluklardan faydalanılarak üretilip satılabiliyor.
• Kimi zaman FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) kimi zaman Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı vb. etiketlerle satılan ürünlerin pek çoğununun FDA ya da Sağlık Bakanlığı veri tabanlarında olmadığını, varsa da kullanım amacının farklı olduklarını görebilirsiniz.
• Örneğin bitkisel ürün kullanıyorum derken belki olması gerektiğinin çok üzerinde sibutramin alıyor olabilirsiniz ki bu ve benzeri ilaçların kullanım şekli ve dozu doktor tarafından ayarlanmadığı takdirde olası kardiyak etkileri nedeniyle hayati risk ortaya çıkabilir.
• Ülkemizde de sibutramin içerdiği tespit edilen ve bu nedenle satışı durdurulan bitkisel ürünler olduğunu unutmayalım.

ZAYIFLAMAK İÇİN ÖNCE HEKİME VE BESLENME UZMANINA GİDİLMELİ


“Zayıflamak isteyen bir kişi tabii ki öncelikle bir doktora başvurmalıdır, bu iki nedenle önemlidir:
Birincisi kilo fazlalığına neden olan metabolik bir bozukluk var mı varsa tedavisi ne olmalı? İkincisi eşlik eden başka sağlık problemleri varsa diyet ve egzersize uygun mu? Bunun için gerekli araştırmaların yapılması, egzersiz açısından kalp sağlığından değerlendirilmesi, gerekir. Sonrasında şayet altta yatan hipotiroidi, metabolik sendrom ve diyabet gibi hastalıklar varsa diyet ve egzersiz programları mevcut kilo ve aktivite düzeylerine göre düzenlenmelidir. Örneğin diyabetik bir kişi diyete başladıysa kullandığı ilaç dozlarının azaltılması gerekebilir. Kilo fazlalığı olanlarda kalp hastalığı ya da tansiyon hastalığı varsa mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Diyet değişikliği ya da yoğun yapılan spor, inme ve kalp krizi gibi durumları tetikleyebilir.”

BU ÜRÜNLERİN ZARARLI ETKİLERİ NELER?


• Zayıflama amacıyla kullanlan ilaçlar ya da bitkiler genel olarak iştahı azaltarak, barsaklardan gıdaların emilimini bozarak (veya atılımını hızlandırarak), metabolizmayı uyararak veya idrar söktürücü etkileri ile kilo verdirir.
• Her bir etki mekanizmasının getirdiği bir takım olumsuzluklar ve yan etkiler söz konusu olabilir. Örneğin idrar söktürücü kullanıldığında vücutta sıvı kaybına bağlı kilo kaybı görülür ki kalıcı bir sonuç olmadığı gibi sıvı elektrolit bozukluklarına sebep olabilir ve bu da yatkın bireylerde kalpte ritm bozukluklarına böbrek fonksiyonlarında bozulmalara yol açabilir.
• İştah azalması yapan ilaçların pek çoğu amfetamin ve efedrin gibi doping ilaçlarına yakın benzerlik gösterir bağımlılık yapabilir. Kalp ve akciğer problemlerine ya da sara nöbetlerine yol açabilir. Bir başka korkulan yan etkileri de karaciğer hasarlarıdır.
• Barsaklardan emilimi bozan ilaçlar ya da bitkiler çoğunlukla müshil etkisi göstermektedir.
• Uzun süre kullanımı barsak alışkanlıklarında değişme, yağda eriyen vitaminlerin emiliminde bozulma vb yan etkilere yolaçar.
• Metabolizmayı hızlandıran ve uyaran ilaçlar tansiyon yüksekliği, kalp ritm problemleri gibi yan etkiler yapabilir.
• İlaç yada bitki karışımlarının hepsi uygun kullanılmadığı takdirde tehlikeli olabilmekle beraber özellikle metabolizma hızını artıran ve iştahı baskılayan merkezi sinir sistemi üzerine etkili ilaçlar, potansiyel olarak ölümcül olabilir.
• Gizli ya da aşikar kalp ve sinir sistemi bozuklukları olanlarla hipertansiyonu olanlar özellikle risk altındadır ve bu nedenlede diyet destek ürünleri kullanmadan önce mutlaka kardiyak yönden değerlendirilmelidirler.
• İçerisinde bahsetmiş olduğumuz maddelerin olup olmadığını hastaların bilmesi mümkün olmadığı gibi basit testlerle de anlaşılamaz ancak gelişmiş laboratuvarlarda tespit edilebilir. Kaldı ki sadece bitki ekstreleri olsa dahi zararlı etkileri olmayacağını söylemek de pek mümkün olmadığı gibi kilo verdirici etkileri de çok net değildir.

SIK KULLANILAN ÜRÜNLER

“Kilo verdirdiği iddia edilen ve sık kullanılan birkaç bitkiyi örnek vermek gerekirse:

Mate yaprağı (cizvit çayı, paraguay çayı vb adlarla adlandırılır): İçerisinde kafein bulunur ve uyarıcıdır. Fazla kullanımı çarpıntı, huzursuzluk, tansiyon yüksekliği gibi şikayetlere neden olabilir.

Funda yaprağı: İdrar söktürücü ve müshil etkisi gösterir.

Biberiye: İdrar sokturucudur. Peptik ülser hastalığı, düşük kan basıncı, pıhtılaşma bozuklukları ya da demir eksikliği anemisi olan hastalarda dikkatli kullanmak gerekir. Şekeri yükseltebilir.

Kekik: Kekik yüksek dozlarda olumsuz yan etkilere neden olabilir. Kekik ile ilişkili en sık bildirilen yan etkiler mide yanması, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı ve baş dönmesi. Tiroid hormonlarını azaltabilir. Bu nedenle hipotiroidisi olanlar kullanmamalıdır.

Yeşil çay: Kafein içerir antioksidan özelliği mevcut olup kalp damar hastalıklarından korunmada etkili olabilir. Ancak aşırı tüketimi yine tansiyon yüksekliği, çarpıntı, huzursuzluk vb. etkilere neden olabilir.

At kuyruğu: İdrar söktürücü ve yara iyileştirici etkileri mevcut. Tüm idrar söktürücüler gibi kalıcı kilo kaybı yapmaz. Kan tuzlarında ve su düzeylerinde bozulma, tansiyon düşüklüğü, ritm bozukluğu, böbrek fonksiyonlarında bozulma vb yan etkileri olabilir.

Limon yağı: Demir emilimini artırıcı etkisi ve asidik yapısı nedeniyle antibakteriyel özelliği mevcuttur. Ayrıca kan şekerini düşürmeye yardımcı olabilir.

Ardıç tohumu: İdrar ve balgam sökücü etkisi vardır ve iştah açar. Fazla kullanıldığında böbreğe toksik olabilir.

Acı biber: İçeriğindeki capsicum özü daha çok lokal etki ile ağrı hissini azaltmak için kullanılır. Aynı zamanda kendini savunma spreylerindede kullanılan capsicum kilo verdirici etkisi yoktur. Mide ve barsak şikayetlerini tetikleyebilir ve iştah açar.


www.sagliktagundem.com sitesinden 30.4.2024 09:40:00 tarihinde yazdırılmıştır.