Ramazan sürecinde alışılan beslenme programından normal beslenme sürecine geçerken metabolizmadaki değişikliklerin dikkate alınması önem taşıyor. Uzmanlar bu nedenle sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için bazı hususlara uyulmasını öneriyorlar.
İstanbul Medipol Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Esra Baş, bu konuda neler yapılması gerektiğini anlattı.
VÜCUDUN ALIŞKANLIKLARI
Ramazan ayı boyunca öğün sayısının ikiye düşmesi, uzun süreli açlıklardan dolayı besin tüketimin fazla veya az olması nedeniyle oluşan dengesiz beslenmeden dolayı vücutta kıtlık mekanizması gelişir ve metabolizma yavaşlar. Bu nedenle Ramazan sonrası normal beslenme düzenine geçerken daha dikkatli davranılması ve dengeli beslenilmesi gerekir.
Bayram süresince ve sonrasında ise besin tüketiminin fazla oluşu vücuttaki yağların ve dolayısıyla kilonun artışına sebep olur. Bu durumun engellenmesi için iki öğün beslenme alışkanlık haline getirilmemeli, üç ana ve en az iki-üç ara öğün tüketimine mutlaka dikkat edilmeli. Bu sayede metabolizma hızlanır ve vücutta kan şekeri dengesi sağlanır, dolayısıyla kilo alımı engellenmiş olur. Metabolizmanın hızlanması için Ramazan dönemindeki hareketsizliğin terk edilmesi, günlük veya günaşırı 30-45 dakikalık egzersizlere başlanması gerekir.
GECE AÇLIĞINIZI BASTIRIN
Ramazan ayı süresince kazanılmış olan gece uyanıp sahurda yemek yeme alışkanlığı sürdürülmemelidir. Eğer gece yeme alışkanlık haline geldiyse, gece uyanıldığında başucuna konmuş birkaç fındık, ceviz, kuru meyve vb. gıda tüketilebilir. Bu sayede mutfağa gidilip fazla miktarda besinin tüketimi de engellenmiş olur.
Ramazan sonrasında akşam yemeği saatinin tekrar 18:30-19:00 aralığına çekilmesi gerekir. Akşam yemeğinin daha geç saatlerde tüketimi acıkma süresinin fazla olmasından dolayı kan şekerinde dengesizliğe ve devamında fazla besin tüketimine sebep olur. Bu duruma akşam saatlerindeki hareketsizliğinde eklenmesiyle kilo alımı artar.
YAĞLILARDAN KAÇININ
Ramazan ayı boyunca bütün uzmanların uyarılarda bulunmasına rağmen yağlı ve karbonhidratlı besinler tüketildiği biliniyor. Çok kimse bunu alışkanlık haline getiriyor. Oysa, kızartma ve kavurma gibi pişirme yöntemleri herkesin bildiği gibi kilo alımını arttırır. Bu nedenle sebzeler az miktarda sıvı yağlı, etler yağ kullanılmadan pişirilmeli. Eğer tatlı tüketilecekse tercih sütlü tatlıdan yana olmalı. Bütün besin grupları (et-süt-sebze-meyve-tahıl) dengeli bir şekilde tüketilmelidir.
BOL SU İÇİN
Uzun süreli açlıktan dolayı kişiler hızlı yemek yeme alışkanlığı edinmiş olabilir. Bu nedenle yavaş çiğnemeye, sohbet ederek veya televizyon seyrederek yemek yememeye dikkat etmeli. Ramazanda düzensiz beslenmeden dolayı oluşabilecek kabızlığın engellenebilmesi için günde 5-6 porsiyon çiğ sebze–meyve tüketimi, esmer ekmek tercihi, haftada 2-3 porsiyon kuru baklagil tüketimi ve sıvı tüketimine dikkat edilmelidir. Su vücuttaki birçok metabolik ativitenin sağlanması için çok önemli. Ramazan’da gün içinde su tüketme alışkanlığı terk edildiği için sonrasında bunun tekrar kazanılmasına dikkat edilmelidir. Gün içinde 2,5-3 litre su tüketimine özen gösterilmelidir.