Polikistik over anne karnında başlıyor
Polikistik over sendromu denilen sorunla baş etmek için yaşam tarzının iyi düzenlenmesi gerekiyor.
27.5.2010 21:16:57

İSTANBUL-Kadınların yaşamlarını karartan bir sağlık sorunu olan Polikistik over sendromu’un (PKOS), yaşam tarzını düzene koyarak giderilebileceği belirtiliyor. Bilimsel adından çok etkilerinden biri olan “tüylenme” özelliğiyle bilinen bu sorun kadınlarda adet düzensizliği ve kilo problemini de beraberinde getiriyor.
Üreme çağında en sık görülen endokrin hastalık olarak tanımlanan polikistik over sendromu yumurtlama problemine ve infertiliteye neden olan hastalıkların başında geliyor. 2003 yılında kabul edilen Roterdam kriterlerine göre; polikistik over sendromu tanısı konulabilmesi için sorunun 3 belirtisinden 2’sinin saptanması gerekiyor. Bu kriterlerin birincisini adet düzensizliği yani yumurtlamanın seyrek veya az olması oluşturuyor. Tüylenme ve ultrason incelemesinde polikistik over yapısının görülmesi de tanı için gerekli diğer kriterler olarak kabul ediliyor.
Kadınlarda yaşam kalitesini düşüren bir sorun özelliğine sahip PKOS ile baş etme konusunda Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Kadanalı ayrıntılı bilgi verdi.

ANNEE KARNINDA BAŞLIYOR

Bilimsel verilere göre, polikistik over anne karnında başlıyor. Sorunun oluşması ve sonraki evreleri “tutumlu genler hipotezi” olarak tanımlanan görüşe göre şöyle gelişiyor. Bu kişilerde anne karnında iken zeka geriliği görülüyor. Anne karnında besinden enerjiden yoksun kalan bebekte insanların kıtlık zamanında her şeyi biriktirmesi gibi stokçuluk, biriktirme alışkanlığı başlıyor. Doğduktan sonra ihtiyacı olan besinlerle bolca karşılaşmasına rağmen, biriktirme alışkanlığı devam ediyor. Tutumla genler tanımı bu yapısallığı ifade ediyor. İlerleyen yaşlarda erken ergenlik görülebiliyor, obezite baş gösterebiliyor ve bu hastalık hayat boyu devam ediyor. Polikistik over sendromlu kızlar evlendiklerinde çocuk sahibi olamama durumu ile karşılaşabiliyorlar. Ancak bu sorun kolaylıkla tedavi edilebiliyor ve polikistik overli kadınlar hamile kalıp doğum yapabiliyor.

ERGENLİK DÖNEMİ ADET DÜZENSİZLİĞİ İLE KARIŞTIRILABİLİR

Polikistik overlilerde adet düzensizliği sık görülür, normalde kadınlarda her ay yumurtlama görülürken, bu sorunu yaşayan kadınlarda yumurtlama olmaz veya seyrek olduğu için adet tarihleri belirsizlik gösterir. Ayrıca tüylenme ve şişmanlık sorunu olabilir. Bu yapısal farklılıklar kişinin moralini bozar, “kısır mıyım” endişesi ile doktora başvurmak zorunda kalabilir. Sivilcelenme, tüylenme, şişmanlama psikolojik sorunları da beraberinde getirebilir. Polikistik over sendromlu olan ergenlik dönemindeki çocuklar “erken veya gecikmiş ergenlik” vakaları ile karıştırılabilir. Ergenlikle birlikte adet düzensizliği görüldüğünde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Ancak her adet düzensizliği durumunda da polikistik over tablosu söz konusu değildir. Ergenlik döneminde ultrasonda dahi bu çağdaki kızların yumurtalık görünümü polikistik overdeki durumla karıştırılabilir. Polikistik over tanısı hem klinik hem de laboratuvar değerlendirmelerle konur ve tedavi de buna göre planlanır. Bu dönemde adetleri düzensiz olan kız çocuklarının anneleri de paniğe kapılmakta ve “Evlendiğinde kızımın çocuğu olur mu?” sorusunu sıklıkla sormaktadırlar.

KALP, YÜKSEK TANSİYON, DİYABET VE RAHİM AĞZI KANSERNE ZEMİN

Polikistik overin tedavisi semptomatik ölçek yapılır, yani problem ne ise bunun çözümüne gidilir. Polikistik over tanısı konulan bir hastada hastayı rahatsız eden problemin çözümü ele alınır. Adet düzensizliği var ise adet düzene sokulur, tüylenme ön planda ise tüylenmeyi giderici tedavi planlanır, ancak bekar veya çocuk isteği olmayan bir hastada hamile kalmaya yönelik yumurtlama uyarıcı tedaviler yapılmaz. Bu tedavi çocuk isteyen hastalara, çocuk istedikleri dönemlerde yapılır. Polikistik over yaşam boyu süren bir hastalıktır. Uzun dönem riskleri de kişiyi bekleyen tehlikeler arasındadır. Tedavi görmeyen hastalarda kalp hastalıkları, kan lipidlerinde bozukluk, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve rahim kanseri riski artar. Tip 2 diyabet yani insüline bağımlı olunmayan diyabet riski katlanır ve gebelik gerçekleştiğinde gebelik diyabeti olma olasılığı yükselir. Polikistik over hastalığının tedavisinde birçok cerrahi yaklaşımlar ve ilaç tedavileri yapılmakla birlikte, bu yaşam boyu süren bir hastalık olduğu için asıl yapılması gereken yaşam tarzı değişikliğidir. Modern tedavi yaklaşımı da bunu benimsiyor. Biz hekimler hastalarımıza “Bu rahatsızlık sizin kardeşinizdir, eğer bununla yaşamayı öğrenirseniz mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.” diyoruz.

YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİYLE TÜYLENME AZALIR

PKOS’lu yaşam tarzında ilk kural gündelik aktiviteyi artırmaktır, günlük aktivitelerine 20 dk daha eklemelerini öneririz. Vücudun fizik aktivitesini artıran herhangi bir aktivite artışı etkilidir ama biz, hekim kontrolünde düzenli spor yapılmasını önermekteyiz. Bununla birlikte diyetisyen kontrolünde sağlıklı bir diyet planlaması gereklidir. Az yemek çok harcamak etkilidir. Obez polikistik over sendromu olan bir kadın % 10-15 kilo verdiğinde yumurtlaması kendiliğinden başlar, tüylenme ve adet düzensizliği kendi kendine düzelir, gebe kalma şansı artar. Kilo vermenin ilaçtan daha etkili olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu hastalara hekimin ilaç yazması ya da operasyon yapmasından önce hayat boyu yaşam koçluğu yapması gerekir.
Uzun yıllar polikistik over tedavisinde yumurtalıkların küçültülmesi esasına dayanan cerrahi yöntemler kullanıldı. Ancak daha sonra bu ameliyatın yapışıklık meydana getirerek çocuk olmasına engel olduğu anlaşıldı. Yumurtalıklara laparoskopik yöntemle müdahale edilmesi söz konusudur ancak bu yöntemin de artıları ve eksileri vardır; örneğin ameliyat sonucu yumurtalık rezervi azalabilir, bu istenmeyen bir sonuçtur. Cerrahi yöntemler diğer tedavilere dirençli hastalar için düşünülmelidir. Hastaya önce yaşam tarzı değişikliği için doğru bir planlama yapılmalı daha sonra cerrahi alternatifler düşünülmelidir.

POLİSTİK OVER SENDROMU DİYETİ

Bu hastalıkla baş etmeyi sağlayacak yaşam tarzı değişikliğinin beslenmeyle iç içe olduğu kabul ediliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk “Polikistik over sendromunda diyetin önemi” hakkında şu bilgileri verdi.

DİYET TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR

1- Glisemik yük azaltılmalı
Ağırlık kaybından bağımsız olarak diyetin kompozisyonunun değiştirilmesi insülin duyarlılığını etkilemektedir. Glisemik yükün azaltılması glisemik indeksi düşük besinleri tüketmekle sağlanır. Düşük glisemik indeksli besinlerdeki glikoz kana daha yavaş karışır; kan şekeri ani yükselip ani düşmez. Dolayısı ile de hemen acıkmazsınız daha uzun süre tok tutar. Kilo vermeye yardımcı besinlerdir. Bu sebeple de diyete düşük glisemik indeksli besinler koymak şarttır.

2- Posalı ( lifli ) besinler koyulmalı
Posa bitkisel besinlerde bulunan karbonhidratların sindirilmeyen kısımlarıdır. Posa kan şekerinin yükselme hızını düşürür, insülin ihtiyacını azaltır tokluk hissi vererek kilo kaybını sağlar. Aynı zamanda yüksek olan kan yağlarının düşürülmesinde ve barsak çalışmasını düzenleyerek kabızlığın oluşmamasını sağlar. Özellikle kuru baklagiller, taze ve kuru meyveler, sebzeler, kepekli ürünler, çavdar, yulaf tam buğday ekmeği ve bulgur lif içeren besinlerin başında gelir.

3- Sık sık ve ara ara beslenme olmazsa olmazlardan
Açlık krizlerini azaltmak ve vücut yağlanmasını ortadan kaldırmak için 2,5 -3 saat aralıkla beslenmek gerekir. Ara öğünler doğru seçimler olacak şekilde karbonhidrat, yağ ve protein grubunca örüntülü olmalıdır. Peynir+ekmek, meyve, süt-yoğurt, kuruyemiş, kek, bisküvi gibi doyurucu ara öğünler kişiye göre miktarları ve dağılımı yapılarak belirlenmelidir.


www.sagliktagundem.com sitesinden 25.4.2024 14:15:07 tarihinde yazdırılmıştır.