Tedavi sürecindeki hastaların oruç da dahil tüm ibadetlerini yerine getirmeden önce tedavilerini sürdüren hekimle görüşmeleri ve neler yapabileceklerine ilişkin bilgileri edinmeleri özellikle tavsiye ediliyor.
Neolife Tıp Merkezi’nden Medikal Onkolog Doç. Dr. Duygu Derin, kanserin uzun süreli tedavi gerektiren yaşamsal önem taşıyan bir hastalık olduğuna işaret ederek “Kanser ve açlık ilişkisi sürekli konuşulan ve ramazan ayı nedeniyle de gündemde olan bir konu. Bazı hayvan deneylerinde uzun süreli düşük kalori alımı ile bazı tümörlerin büyümesinin yavaşladığı gözlemleniyor. Yapılan araştırmalarda, düşük kalori alan farelerde meme kanserinin ilerlemesinin yavaşladığı ve ölümlerin azaldığı görülüyor. Ancak henüz kanserli hastalarda orucun etkisini gösteren herhangi bir bilimsel çalışma ve kanıt tıp dünyasının elinde bulunmuyor.” diyor.
TEDAVİ SÜRECİNDE GIDA VE SIVI ALIMI
Kemoterapi, radyoterapi gibi aktif tedavi alan kişilere oruç tutmamalarını tavsiye eden Derin, uygulanan tedavinin bulantı, kusma, halsizlik, iştahsızlık, ağrı, ishal veya kabızlık gibi pek çok yan etkisinin olduğuna dikkat çekiyor. Söz konusu yan etkiler nedeniyle iştah azalıyor ve dolayısıyla vücuda kalori alımında da azalmalar oluyor. Aynı zamanda tedavi sırasında kişiyi birçok yönden etkileyen ilaçlar, vücuttan ancak böbrek ve karaciğer yoluyla atılıyor. Bu nedenle kemoterapi alan kişilerin sıvı ve gıda alımı hem tedavinin devam etmesi, hem de tedavinin yan etkilerinden korunması için oldukça önem taşıyor.
Oruç sırasında beslenme ve uyku düzenindeki değişiklikler, vücudun dengesini etkileyebiliyor. Kabızlık, sıvı ve tuz kaybı bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve strese neden olabiliyor. Kanser tedavisi sırasında kişilere oruç tutmayı önermediklerini vurgulayan Derin, kanser hastalarına şu tavsiyelerde bulunuyor: “Sıcak hava nedeniyle kemoterapi alan kişilerin sıvı ihtiyacı daha çok artıyor. Kanser tedavisi aktif bir şekilde devam eden kişilerin vücudun hem kalori hem de sıvı ihtiyacını karşılamaları gerekiyor. Aynı zamanda hastalığın son evresinde olan, destek bakım ile takip edilen; zayıf ve genel durumu kötü olan kişilerin de oruç tutması oldukça risk taşıyor. Ancak kanser tedavisini tamamlamış ve takipte olan kişiler, kendi istekleri doğrultusunda oruç tutabiliyor. Her koşulda kanser tedavisi gören kişilerin yaz aylarını vücutlarını zorlamadan, bol sıvı alarak, serin ve gölgede yerlerde istirahat ederek geçirmeleri öneriliyor.