Kalp sağlığı ve oruç
Prof. Dr. Dindar: İftarda aşırı yağlı yemeyin, peş peşe sigara içmeyin! Sahurunuz sıkı bir kahvaltı gibi olsun.
12.8.2011 16:52:18

Uzun ve sıcak günlerde oruç tutmanın sağlık sorunlarına yol açmaması için neler yapılması gerektiği uzmanlarca dile getiriliyor. Uzmanlar, genel uygulamaların yanı sıra kronik rahatsızlığı olanlar ve yaşlıların daha dikkatli olmalarına işaret ediyorlar.
Universal Çamlıca Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Dindar, konunun kalp hastaları açından önemini vurgulayarak tavsiyelerde bulundu.

NELERE DİKKAT ETMELİ?


Dindar, 16 saati aşan oruç süresinin bazı sağlık sorunlarına neden olabildiğine işaret ederek şunları söyledi:
“Ramazan ayında hastanelerin acil servislerine iftar ile sahur arasındaki tokluk süresinde daha çok başvuru oluyor. Eğer, iftarda kısa sürede aşırı yemek alışkanlığından vazgeçebilsek, ramazanda kalp krizleri şimdikinden çok daha az olacak. Özellikle koroner kalp hastalığı bulunanlarda oruç tutarken oluşan uzun süreli açlık sonrasında iftarda yüksek kalorili ve aşırı yağlı, kızartılmış besinler, sakatat ve hamur işlerinin hızlı tüketimi ile kalp krizi görülme riski ortaya çıkıyor.”
Sağlıklı bireylerde orucun tıbbi açıdan yararlı etkileri olduğunu, oruç tutmanın kan yağlarını düzenlediğini ve iyi huylu olarak bilinen (HDL) kolesterol düzeyini olumlu yönde etkilediğini belirten Prof. Dindar “ bazı noktalara dikkat edilirse oruç tutmak koroner kalp hastalığını olumsuz yönde etkilemez ve ani krizlere yol açmaz” dedi.

İFTARDA VE SAHURDA NELER TÜKETİLMELİDİR?

Prof. Dr. İsmet Dindar, iftarda ve sahurda kalp sağlığı açısından uyulması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Tereyağı, sakatatların yağları, koyun etinin içerdiği yağlar ve sığır etinin görünen yağlarıyla margarinlerden uzak durmalı
* İftarda kesinlikle hızlı yemek yememeli
* Öncelikle çay, ekmek ve peynirle ya da çorba ile hafif bir kahvaltı yapmalı
* Mümkün olduğunca bol sulu ve kızartılmamış gıdalar tercih edilmeli
* Sıcakla kaybedilen mineral ihtiyacının karşılanması için doğal maden suyu içilmeli
* Makarna, komposto ve hoşaf tercih edilmeli
* Sahur sofraları kahvaltı gibi hazırlanmalı
* Su ve mineral ihtiyacını karşılayacak gıdalar alınmalı
* Ölçülü miktarda yumurta, süt, yoğurt, peynir veya lifli gıdalar (sebze yemekleri) tüketilmeli.
Dr. Dindar, bu gıdaların tok tutucu nitelikte, hem kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlayan, hem de aşırı mide salgısına neden olmadıkları için acıkmayı geciktiren özellikte olduklarını belirtti.
Prof. Dindar, tansiyon hasatalır için de şu tavsiyelerde bulundu:
“Sıcaklarla beraber uzun süre aç kalmak nedeniyle vücuttan su ve tuz kaybı fazla olur. Dolayısıyla tansiyonda belirgin oynama ve düşmeler görülebilir; tansiyon ilacı kullanan hastalarda bu düşüşler bayılmalara sebep olabilir. Bu nedenle orucun ilk günlerinde sık tansiyon kontrolleri yapılmalı ve gerekirse tansiyon ilaçlarında doz değişimlerine gidilmelidir.”

KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ?

Koroner kalp hastalığı tedavi edilmemiş kişiler için oruç tutmanın riskli olduğunu belirten
Prof. Dr. İsmet Dindar, özellikle bol yağlı, kalorili ve hızlı yenilen iftar yemeklerinden sonra bu hastaların kalp krizi geçirme risklerinin arttığını ifade etti. Koroner damarların tıkanmasına bağlı kalp krizi, yüksek tansiyonun kalp kasını yorması sonucu kalp büyümesi, kalp kapağı hastalıkları veya kalp yetersizliği olan hastaların ilaç kullansalar bile oruç tutamayacaklarını belirten Prof. Dr. Dindar, “Pek çok ilaç günde tek doz almakla etkili hale getirilmiş olmakla birlikte yine de sıcak havalarda 15-16 saati bulan oruç süresinde ilaç alınmaması bazı hastalar için sakıncalı olabilir. Kalp yetersizliği olan kişiler, vücutlarında artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanır. Kişilerin çalışma ortamları da önemli. Klimalı bir ortamda masa başı çalışan bir kimse veya Ramazan ayını yaylada tatil gibi geçirmeyi planlayan bir koroner kalp hastası oruç tutabilirken, yaz aylarında güneş altında efor sarf ederek çalışan sağlıklı bir kişi oruç tutamayabilir. Oruç tutmak isteyen hastaların kendi durumları hakkında doktorlarını bilgilendirerek, görüş ve öneriler doğrultusunda hareket etmeleri ve ilaç düzenlemelerini ihmal etmeden doktorları ile birlikte yapmaları çok önemli” dedi.


www.sagliktagundem.com sitesinden 29.3.2024 10:57:39 tarihinde yazdırılmıştır.