Hepatit C sinsi gelişiyor
Hepatit C hastalığı tedavi edilmediğinde uzun yıllar sonra karaciğerde sertleşme, büzüşme ile kendini gösteren siroza neden olabiliyor.
2.8.2017 17:22:53

Hepatit C karaciğere zarar veren bir hastalıktır. Hastalığa hepatitis C denilen bir virüs neden olur. İnsandan insana kan ve kan ürünleri ile bulaşıyor. Ayrıca ortak iğne kullanımı ve cinsel temas yoluyla da bulaşma riski var. Hepatit C’li birçok hastada bulgu ya da belirti olmuyor. Ancak bazı hastalarda halsizlik, yorgunluk, bulantı, kas eklem ağrısı ve kilo kaybına neden olabiliyor. Tüm dünyada 170 milyondan fazla insan hepatit C ile yaşıyor. Ülkemizde hepatit C sıklığı yaklaşık % 1 civarında. HCV bulaşan kişilerin yaklaşık % 15-20’si 6 aylık bir sürenin sonunda tamamen iyileşiyor,  %80-85’İ ise kronik hepatit C ile infekte birey haline geliyor. Bu kişilerin % 20'sinde ise sonunda karaciğer kanserine dönüşme riski olan siroz gelişiyor.
Türk Gastroenteroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Birol Özer, “Hepatit C hastalığı tedavi edilmediğinde uzun yıllar sonra karaciğerde sertleşme, büzüşme ile kendini gösteren siroza neden olabilir” diyor ve ekliyor:
“Sirozu olan hastaların çoğunda da şikayet yoktur. Sirotik hastalarda ileri dönemde karında şişme, kol ve bacaklarda incelme, ciltte sararma, morluklar, kanamaya eğilim artışı, nefes darlığı, aniden gelişen şuur değişikliği ve koma görülebilir. Tanı ancak bu hastalığı aramaya yönelik testler yapıldığında konulabilir. Önce anti-HCV testi yapılır. Anti-HCV pozitif bireylerde eğer virüsün çoğalmasını gösteren HCV RNA testi pozitif ise HCV infeksiyonundan bahsedilebilir.  Ancak anti-HCV pozitifliği kişide bağışıklığın geliştiği anlamına gelmez. Bireyde ileride yeniden HCV bulaşı olur ise tekrar hasta olabilir.”
İğne ve şırıngaların ortaklaşa kullanılması, virüslü kan ile yapılan nakiller ya da enfekte kişilerden alınan organ nakilleri ve anneden çocuğa aktarma ile bulaşıyor.  Hepatit C virüsü taşıyan kişiyle cinsel temas ve enfekte kişinin kanının bulaşmış olabileceği tıraş bıçağı ya da diş fırçası gibi kişisel bakım eşyalarının ortak kullanılması da bulaşmada rol oynuyor. Hepatit C virüsü taşıyan anne, mikrobu bebeğine bulaştırabiliyor. Bu olasılık % 5 civarında. Virüs bebeğe doğumdan önce ya da doğum sırasında geçebiliyor. Virüs, sütle bulaşmıyor. Hepatit C’li annelerin bebeklerinin kanında 18. aya kadar anneden geçen anti-HCV antikoru bulunabiliyor. Bundan dolayı bu süre tamamlana kadar, bebekte saptanan anti-HCV çocukta hastalık olduğu anlamına gelmiyor.

Türk Gastroenteroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Birol Özer, tedavi konusunda şu bilgiyi veriyor:
“Avrupa’da tahmin edilen ortalama tedavi oranı %3,5’dur; ABD’de hepatit C enfeksiyonu olduğu bilinenlerin % 10’undan daha azı tedavi edilmiştir. Tedavinin öncelikli hedefi hastanın vücudundan virüsün yok edilmesi ve tam iyileşmenin sağlanmasıdır. Ancak yapılan başarılı tedavi mikrobun yeniden bulaşması ve tekrar enfeksiyonu önleyemez.  Son yıllarda geliştirilen direk etkili antiviral ilaç kombinasyonları ile tedavide %95-100’ye yakın kalıcı başarılar elde edilmiştir. Bu yeni tedaviler ağızdan tablet olarak kullanılmakta olup 12-24 hafta sürmektedir. Bu ilaçlar tedaviyi etkileyecek anlamlı bir yan etkiye de neden olmazlar. Yeni geliştirilen ilaçlar Temmuz 2016 itibariyle de ülkemizde kullanılmaya başlanmış ve ilaç bedeli Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından da karşılanmaktadır.”


www.sagliktagundem.com sitesinden 20.4.2024 15:58:49 tarihinde yazdırılmıştır.