Hepatit B'lilerin çoğu tedavi görmüyor
Ülkemizde HBsAg pozitif birey oranı yüzde 4'ü buluyor. 3 milyon kişi bu virüsü taşıyor. 3 milyon kişinin yüzde 10’unun tedavi ihtiyacı olan kronik hepatit hastaları olduğu tahmin ediliyor.
21.10.2014 15:18:03

Türkiye'de tedaviye gereksin duyduğu tahmin edilen 300 bin dolayında hepatit B taşıyıcısından sadece 58 bini tedavi görüyor. Bu veriler hastaların ancak yüzde 20'sinin tedaviye ulaştığını gösteriyor.

16. Türk İç Hastalıkları Kongresi'nde konuşan Başkent Üni. Tıp Fakültesi İç Hast. Anabilim Dalı, Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Özer, hepatit B'nin dünyada neden olduğu sağlık sorunlarını değerlendirdi:
"Hepatit B (HBV) bir DNA virüsu olup, dünya nüfusunun yaklaşık 1/3’ü bu virüsle karşılaşmıştır ve 350-400 milyon kişi bu virüs ile infektedir. Hastalığın doğal seyri çok değişken olup inaktif taşıyıcılıktan, kronik hepatit, siroz ve karaciğer kanserine kadar değişen hastalıklara neden olabilir. HBV ile infekte bireylerin siroz, karaciğer yetmezliği ve hepatosellüler kanser gelişim riskleri artmıştır. Birçok taşıyıcıda HBV’ye bağlı karaciğer komplikasyonu gelişmemesine rağmen, %15-40 hastada yaşamlarının bir döneminde ciddi sekeller gelişebilmektedir. Dünya genelinde her yıl HBV’ye bağlı son dönem karaciğer hastalığı ve karaciğer kanseri nedeniyle 0.5-1 milyon ölüm gerçekleşmektedir. Kronik hepatit B infeksiyonu olan hastalar tedavi edilmezler ise 5 yılda %8-20 oranında siroza ilerler. Sirozu olan HBV’li hastalar tedavisiz bırakılırlarsa 5 yılda %20’sinde karaciğer yetmezliği gelişir. Karaciğer yetmezliği gelişmiş sirotik hastalar tedavi almazlar ise 5 yıllık yaşam şansı %14-35 gibi oldukça düşük oranlara iner. Sirozu olan HBV’li hastaların her yıl %2-5’inde karaciğer kanseri gelişir."

Hepatit B virüsü doğum sırasında, peruktan, kan ve kan ürünleri ile temasla ve seksüel yolla bulaşıyor. .Kronikleşme yeni doğanlarda yüzde 90, çocuklarda yüzde 25-30, erişkinlerde ise yüzde 5 oranlarında gerçekleşiyor. Prof. Dr Birol Özer, "Tedavide ideal hedef HBsAg kaybıdır. Ancak günümüzdeki tedavi seçenekleri ile bu hedefe ulaşmadaki başarı oranları %10 dolayındadır. Bu nedenle, taşıyıcı, hasta ve bağışık bireylerin bilinmesi tedavi ve hasta takibi açısından önemlidir" diyor ve ekliyor:

"Ülkemizde HBsAg pozitif birey oranı yüzde 4 olup, yaklaşık 3 milyon kişi bu virüsle enfektedir. Bunların %10’unun tedavi ihtiyacı olan kronik hepatit hastaları olduğu tahmin edilmektedir. Ancak ülkemizde bugün itibariyle tedavi alan hasta sayısı 58 bindir. Yaklaşık 300.000 hasta bireyin yüzde 20’si hastalığının farkında ve tedavi alabilmekte iken yüzde 80'i bu durumun farkında değildir. Hastalık erken dönemlerinde belirgin bir şikayete neden olmadığı için çoğunlukla geç dönemde teşhis edilmektedir. Tedavisiz kalan bu hastalar hem karaciğer sirozu, yetmezliği ve kanseri riski ile karşı karşıyalar hem de bu virüsü başkalarına bulaştırma potansiyeline sahiplerdir. Bu nedenle riskli bireylere yönelik tarama testleri uygulanmalı ve tespit edilen hastalar tedavi edilmelidirler. Toplumdaki riskli bireyler; cerrahi müdahale geçirenler, diş tedavisi olanlar, kan ve kan ürünü alanlar, sağlıksız koşullarda dövme yaptıranlar, şüpheli cinsel teması olanlardır."

HEPATİT C TEDAVİSİ UMUT VERİYOR

Hepatit C virüsü (HCV) hastaların yüzde 85’inde kronik hepatite neden oluyor. Dünya genelinde 170 milyon, ülkemizde ise 1 milyon birey bu virüsle enfekte. Prof. Dr. Birol Özer "Ülkemizde bugün itibariyle tedavi alan hasta sayısı 5000 civarındadır. HCV bulaşı perinatal, perkutan ve seksüel yolla olmaktadır. Anti-HCV pozitifliği virüsle karşılaşmanın bir göstergesidir. Hastalık ya da bağışıklık geliştiğini göstermez. Tanı serumda anti HCV ve HCV RNA (virüsün çoğalmasını gösteren test) pozitifliği ile konur. Hastalık süresi 6 aydan kısa ise akut, uzun ise kronik hepatit C olarak adlandırılır" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Akut hepatit C' de sadece 24 hafta süreyle interferon monoterapisi ile yüzde 100’e yakın bir başarı var iken; kronik hepatit C’de interferon/ribavirin kombinasyon tedavisi ile başarı yüzde 50-70 arasındandır. Ancak son yıllarda geliştirilen ve henüz ülkemizde kullanıma girmeyen sofosbuvir, daclatasvir ile tedavi başarı oranları yüzde 90’ların üzerine çıkmıştır. Ayrıca bu yeni ilaçlarla tedavi süreleri 12 haftaya kadar kısaltılabilmiş ve yan etki oranları da çok düşürülmüştür. Tedavi tamamlandıktan 24 hafta sonra bakılan HCV RNA testi negatif ise kalıcı tedavi cevabından bahsedilebilir. Ancak bu hastalarda anti HCV pozitifliği yaşam boyu devam edecektir. Onun için kalıcı cevap gelişmiş bir hastaya sadece anti HCV testi pozitif olduğu için kronik hepatit C infeksiyonunun devam ettiğini söylemek doğru olmaz. Ancak unutulmaması gereken nokta anti HCV pozitifliğinin koruyucu bir antikor olmadığıdır. Yani birey yeniden HCV ile karşılaşırsa yine kronik hepatit C olabilir."


www.sagliktagundem.com sitesinden 29.4.2024 01:26:40 tarihinde yazdırılmıştır.