Girişimsel radyolojide malzeme sorunu
SGK'nin yeni fiyatlandırmaları girişimsel radyolojik girişimlerle ilgili birçok malzemenin temininde sorun yaşanmasına yol açtı.
30.3.2015 16:19:39

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından düzenlenen 10. Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı, Antalya`da yapıldı. Girişimsel radyolojideki son bilimsel gelişmelerin, güncel sorunların ele alındığı kongrede düzenlenen basın toplantısında SGK'nin yeni fiyatlandırmalarından doğan malzeme sorunları ele alındı. TGRD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, girişimsel radyolojinin hem kullandığı görüntüleme cihazları, hem de işlemlerde kullandığı malzemeler itibariyle ileri teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı bir branş olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Son dönemlerde Sosyal Güvenlik Kurumu`nun bu malzemelerin fiyatlandırmasında yapmış olduğu değişiklikler nedeniyle birçok işlemimiz pratik olarak yapılamayacak hale gelmiş durumdadır. Çünkü hemen her işlemimizin en az 1 kritik malzemesi yeni fiyatlandırma nedeniyle temin edilememe riski altındadır. Bazı kalemlerde, aynı sınıftaki daha düşük teknolojili bir ürün, daha ileri teknolojili bir ürünle aynı şekilde veya daha fazla olacak şekilde fiyatlandırılmıştır."

Tıbbi malzeme fiyatlarında bu sıklıkla değişiklik yapılması ve istikrarın olmaması, bunları üreten, temin eden firmaların Türkiye`deki faaliyetlerini kısıtlama ya da sonlandırmaya neden olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Öztürk, “Bu durumda, birçok tıbbi malzemenin artık bulunamaz hale gelmesi sağlık arayan her vatandaşımızı zora sokacaktır" dedi.

GİRİŞİMSEL RADYOLOJİDE GELİŞMELER

Toplantıda Medstar Antalya Hastanesi Radyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saim Yılmaz, girişimsel radyoloji alanındaki önemli gelişmelere dikkat çekti: “Günümüzde ablasyon ya radyofrekans, lazer ve mikrodalga gibi yöntemlerle yakarak ya da dondurarak elektrik akımıyla uygulanır. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın amaç tümörü, 1 cm’lik bir alandan girerek tahrip etmektir. Bu özelliğiyle ablasyon bazı durumlarda cerrahi operasyona alternatif bazı durumlarda da onu tamamlayan bir işlemdir. Cerrahiden üstünlükleri iğne deliğinden yapılması, hastanın aynı gün evine gidebilmesi ve gerekirse defalarca tekrarlanabilmesidir. Damarın içinden yapılan tümör tedavileri arasında en sık uygulananı intraarteriyel kemoterapidir. Kasık damarından girilerek, tümörü besleyen damarlar anjiyo ile tespit edildikten sonra, kemoterapi ilacı direkt olarak enjekte ediliyor. Böylece daha fazla etki elde edilebiliyor, kana da daha az kemoterapi ilacı karıştığı için sağlıklı dokulara yan etki daha az oluyor. Yöntem genellikle klasik kemoterapiden yeterince yarar göremeyen ya da fazla yan etki oluşan hastalarda uygulanıyor."

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Civan Işlak İse toplantıda damarın zayıf noktasında baloncuk oluşumu olan anevrizmanın beyin damarlarında olduğunda patlayarak beyin kanamasına neden olabildiğini söyledi.
Baloncuk patladığında oluşan beyin kanamasının yüksek oranda ölüm veya felçle sonuçlandığını aktaran Prof. Dr. Işlak, “Damar zayıflaması nedeni olarak kalıtım söz konusu olabileceği gibi sigara kullanımı da damar duvarını zayıflatan sık ve önemli bir faktördür. Anevrizması olan kişilerde hipertansiyon kanamayı kolaylaştıran bir faktördür. Ağrı kesicilerle geçmeyen sürekli baş ağrılarının nedeni bazen beyin damar baloncukları olabilir" diye konuştu.


www.sagliktagundem.com sitesinden 6.5.2024 05:58:15 tarihinde yazdırılmıştır.