Domuz gribi iletişimi iyi yönetilemedi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Recep Öztürk Türkiye'de 6.5 milyon insanın hastalanmasına 627 kişinin ölümüne yol açan domuz gribi salgınında iletişimin iyi yönetilemediğini, asılsız birçok söylentinin halkın aşılanmasına engel olduğunu söyledi.
7.5.2010 19:39:37

İSTANBUL-2009 yılına damgasını vuran “H1N1 (Domuz Gribi) Pandemisi, Neler Öğrendik” konulu toplantıda iletişimin iyi yönetilemediği, hastalıktan rant sağlayan birçok kişi olduğunu ve halkın söylentilerden olumsuz etkilendiği açıklandı.

İstanbul'da devam eden Türk TORAKS Derneği 13’ncü Yıl Kongresi kapsamında düzenlenen konuşan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Recep Özrtürk,  “Felaketin gerçekleşmediğine şükretmek lazım. Şimdi olası İstanbul depremine karşı önlemler alınıyor. İnşallah gerçekleşmez. Ama deprem 6 büyüklüğünde gerçekleştiği takdirde ‘vay biz niye 7,2’ye göre önlem almıştık’ diyemeyiz. Şimdi, geriye dönüp eleştirmek ise kolay” dedi. 

Mart 2009’da Meksika’da başlayan ve dünyaya yayılan hastalığın, 213 ‘ten fazla ülkede, 18 binden fazla kişinin ölmesine neden olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, “Ülkemizde ise 6,5 milyon kişinin enfekte olması, 13 bin 111 kişinin hastaneye yatması ve en az 627 kişinin ölmesi ile sonuçlandı” dedi. Salgın başlangıcında Sağlık Bakanlığı’nın 48 milyon doz aşı siparişi verdiğini belirten Öztürk, “23 Milyon doz alındı. Bunun da yaklaşık yarısı kullanıldı” diye konuştu.

Hastalığa “Domuz Gribi” adının verilmesinin yanlış olduğunu belirten Öztürk, bunun hastalığa ve aşıya farklı bir bakış açısı getirdiğini de vurguladı. Büyük yanlışlar yapıldığını belirten Öztürk şöyle konuştu:

“İletişim iyi yönetilemedi. Maske ve diğer dezenfektanlar yok sattı. Bunlardan rant sağlayanlar oldu. Haseki’de kırmızı koruma şeritleri çekildi” dedi. Öztürk, o süreçte halk arasında dolaşan; “aşılar kısırlık yapıyor”, “kobay olarak halkımız kullanılıyor”, “kestane, domuz gribini tetikler”, “aşı içinde domuz beyni, fare karaciğeri var” gibi traji-komik söylentilere de dikkat çekti. Her şeye rağmen, salgının halkın bazı açılardan bilinçlenmesine de önemli katkı yaptığını belirten Prof. Dr. Öztürk, “Topluma, el yıkama alışkanlığı kazandırdı. Hatta patronlar, çalışanlarına ‘hastaysan bu gün işe gelme’ deme noktasına dahi geldi” dedi. Her şeye rağmen tehdidin unutulmaması gerektiğine de değinen Prof. Dr. Öztürk “Virüs, yarın öldürme riski yüksek bir şekilde karşımıza çıkabilir. Korunmaya yönelik önlemleri sürdürmeli ve disiplinli çalışmayı arttırmalıyız.”


www.sagliktagundem.com sitesinden 4.5.2024 03:32:04 tarihinde yazdırılmıştır.