Dokucu-Bakar gerginliği patladı
Hekim Hakları Derneği’nin “Sıkıştırılmış Hekimlik” Toplantısı eski-yeni sağlık müdürlerini gerdi. AKP’nin sağlık politikasının çok sert eleştirilmesine tepki gösteren Prof. Dr. Dokucu, özür dilenmesini istedi. Bakar'ın tepkisi üzerine de salonu terketti.
4.1.2011 00:11:28

SİBEL GÜNEŞ

İSTANBUL-AKP’nin sağlık politikalarına yönelik eleştiriler Hekim Hakları Derneği’nin toplantısında halef -selef il sağlık müdürlerini karşı karşıya getirdi. İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu eleştirilerin “hakarete vardığını, kendisini rencide ettiğini, tabip odalarındaki arkadaşlarının söyleyemeyeceği noktaya vardığını” belirterek özür dilenmesini istedi.

Özür dilenmezse Hekim Hakları Derneği içinde çalışma arkadaşı olan sağlık yöneticilerinin  çalışmasının söz konusu olamayacağını belirten Müdür Dokucu, eski İl Sağlık Müdürü ve Hekim Hakları Derneği Başkanı Mehmet Bakar’ın “Burası bir sivil toplum örgütüdür. Bizim derneğimizin toplantısında ‘müsaade edemem’ diye konuşamazsın. Bizim arkadaşımız sizin arkadaşınızdır. Sözümüz size değil, siyasilere” tepkisi üzerine de toplantıyı terk etti.

Hekim Hakları Derneği’nin 2 Ocak Pazar günü Topkapı Eresin Otel’de saat 10:00-14:30 saatleri arasında düzenlediği “Sıkıştırılmış Hekimlik” başlıklı toplantısında AKP’nin sağlık politikasına yönelik sert eleştiriler dile getirildi. Toplantının açılışında kısa bir konuşma yapan Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, 4 saat süren toplantıyı ön sıradan izleyerek dinledi ve not aldı. Önce Hekim Hakları Derneği Başkanı Dr. Mehmet Bakar ve Onursal Başkan Prof. Dr. Selami Albayrak konuştu. Toplantının son konuşmacısı olarak söz alan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Klinik Şefi ve Hekim Hakları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Osman Karakaya’nın konuşması İstanbul İl Sağlık Müdürü’nün tepkisine neden oldu.

DR. OSMAN KARAKAYA: AKP’Lİ İŞ ADAMLARI İÇİN MASRAFSIZ İŞ KAPISI DOĞDU

Konuşmasında AKP hükümeti döneminde giderek artan taşeronluk sistemine yönelik eleştirilere ağırlık veren Doç. Dr. Osman Karakaya şöyle konuştu:
“2002'de kadrolu çalışan sayısı 245 bin, taşeron ise 11 bindi. 2010 yılında kadrolu 329 bin, taşeron sayısı ise 118 bin kişidir. Bu modern kölelik ve köle simsarlığı sistemidir. AKP'li işadamları için masrafsız bir iş kapısı doğmuştur. İnsani vebal boyutu bir yana, başhekimler açısından da iş müffettişleri ve iş mahkemelerinin hedefi haline getirilmeye yol açacak bir sürü teknik mahzuru barındıran bu durum, Sağlık Bakanlığı'nın burokratlarının umursamazlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müffettişleri ile başhekimleri karşı karşıya getirmiştir.

KARAKAYA: AMELİYATLARIN 3 KAT ARTMASI HALKIN MENFAATİNE Mİ?

Türkiye'ye dayatılan, sağlığın bir hizmet değil sektör olduğu, dolayısıyla daha fazla tüketilmesi gerektiğidir. Bir ülkede hekimler baktıkları hasta sayısına göre ücretlendirilmeye başlandıktan sonra, yıllık hastaneye başvuru sayısı iki katına, yapılan ameliyat sayısı üç katına çıkmış ise oradaki sağlık sisteminin halkın menfaatına olduğu söylenebilir mi?

KARAKAYA: YABANCI İLAÇ FİRMALARININ PAYI YÜZDE 51 OLDU

2010 yılı itibarıyla kamu masraflarına bakarsak; 430 milyon muayene yapılmış, görüntüleme sayısı 3 kat artmış, görüntülemede kullanılan opak madde ve kimyasallar, kamuda ilaç tüketimi 3 kat artmış. İlaç tüketimi 5.3 milyon liradan 16 milyon liraya yükselmiş 2009'da yabancı ilaç firmalarının payı yüzde 51 olmuştur.

KARAKAYA: TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİNİN PAYI YÜZDE 31’DEN 24’E GERİLEDİ

Sağlığa ayrılan bütçede temel sağlık hizmetlerine ayrılan payın oranı 2002 yılına oranla yüzde 31'den yüzde 24'e gerilemiştir. 2001 yılından itibaren sağlık harcamalarındaki artış 5 kattır. Toplam ilaç harcamalarında OECD ülkeleri içinde en yüksek orana sahibiz.”

İL SAĞLIK MÜDÜRÜ HEKİM HAKLARI DERNEĞİ’NDEN HEM SÖZLÜ ÖZÜR, HEM DE WEB SİTESİNDEN YAYINLANACAK ÖZÜR İSTEDİ

Konuşmanınn bitmesinin ardından İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu söz alarak kürsüye çıktı. Konuşmacı Doç. Dr. Osman Karakaya’nın ve Hekim Hakları Derneği’nin hem sözlü, hem de dernek sitesinden özür dilemelerini istedi. Özür dilenmezse Hekim Hakları Derneği içinde herhangi bir hekimin çalışmasının söz konusu olamayacağını ifade etti. Dokucu şöyle konuştu:
“Tabip odasından arkadaşımın bile söyleyemeyeceği kadar hakarete varan böylesi bir suçlamayla hiç karşılaşmadım. Biz işadamlarının parti sicillerine mi ihale veriyoruz? Bu sözleri esefle kınıyorum. Yenir yutulur sözler değil. Kendisinden özür bekliyorum. Parti sicillerini mi alıp ihale veriyormuş başhekim arkadaşlarım? 5.5 yıl başhekimlik yaptım, yeminle söylüyorum, herhangi bir konuda herhangi bir telefon dahi gelmemiştir, buradan da çıkışım olmasın. Mehmet abi buradadır. Teessüflerimi sunuyorum, çok bir büyük ayıptır. Bu kadar zedelendiğim bir toplantıda bulunmadım. Eğer bu konuda derneğiniz web sitesi dahil olmak üzere özür beyan etmezse, benim çalışma arkadaşlarım içindeki sağlık yöneticilerinden herhangi birinin hekim hakları derneği içinde çalışması sözkonusu olamaz. Bu suçlama çok ağır. Eğer bir kuruma ve bir kişiye karşı sevgisizliğiniz ya da nefretiniz adaletsiz davranmayı getiremez. Sağlık politikaları üreten arkadaşlarla ilgili kızgınlar olabilir. Ancak bunlar yenilir yutulur sözler değil. İnanamadım. Çok beğenmediğimiz için böyle bir söyleme burada asla müsaade edemeyiz.”

MEHMET BAKAR: BİZİM MUHATABIMIZ SİYASİLERDİR

Prof.Dr. Ali İhsan Dokucu’nun sözlerine tepki gösteren önceki Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Bakar, sahneye çıkarak, “Burası bir sivil toplum örgütüdür. Bizim derneğimizin toplantısında ‘müsaade edemem’ diye konuşamazsın. Bizim arkadaşımız, sizin arkadaşınızdır. Bizim muhatabımız siyasilerdir” dedi.

MÜDÜR DOKUCU: HAKARETLERLE DOLU TOPLANTI DÜZENEĞİNİ BÜYÜK SABIRLA DİNLEDİM

Bakar’a yanıt veren Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu: "Sizi dinlemek zorunda değiliz. Hiçbir başhekim arkadaşımız ihale vermiyor. Bunu en iyi siz biliyorsunuz. Hakaret ortamı değildir. Baştan sona hakaretlerle dolu toplantı düzeneğini büyük bir sabırla dinledim. Buna müsaade etmeyeceğim. 7 yıl boyunca ne kadar konuştuğunuzu biliyoruz. Ama ne yaptığınızı da. Hiçbir dernek tamamen kızgınlıkla yönetilemez.”

DOÇ. DR. OSMAN KARAKAYA: BAŞHEKİM AĞABEYLERİMİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu’nun salonu terketmesinin ardından tekrar söz alan Doç. Dr. Osman Karakaya, başhekimleri zan altında bırakmak gibi bir niyeti olmadığına dikkat çekerek, özür diledi ve ekledi:
“İhale konusunda tamamıyle kamuyu kastederek konuştum. Kamu İstanbul değildir. Bu genel bir uygulamanın eleştirisi. Başhekim ağabeylerimizden özür diliyorum. Sağlık çalşanlarını zan altında bırakmak değildi niyetim. Türkiyenin tamamındaki kamuyu kastediyorum. Bakar ve Dokucu abilerimizin sağladığı sahada gerek ihale, gerek işleyiş olsun üstün ahlakla hareket ettiğine dair en ufak bir şüphem yok. Söylemeye çalıştığım, taşeronlaşmanın sadece insanlar üzerinde emek istismarına, AKP’lilere peşkes çekildiği gibi bir atıf değildi. Bu bir İstanbul değil, Türkiye gerçeğidir. Ama maalesef böyle bir algılama var. Siyasilerin ya da yerel idarecilerin kontrolü altında hastanelerde taşeronlaşma ihalelelerinin yapıldığını bir Türkiye gerçeği olarak herkes biliyor.”

PROF. DR. ALBAYRAK: BURASI ÖZGÜRLÜK ALANIDIR
Hekim Hakları Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Selami Albayrak ise toplantının Sağlık Bakanlığı’nın hekimleri ilgilendiren politikalarının tartışıldığı bir toplantı olduğunu belirterek “Derneğin üyeleri, derneği ilgilendiren bütün sorunları gündeme getirebilir, burası bir özgürlük alanıdıdr. Konuyu başka bir mecraya çekmeden büyük bir sükünetle sakin bir ortamda tartışamazsak, bazı şeyleri söylemekten imtina edersek eğer, o olumsuzlukları düzeltmede katkımız olmaz ki, bu da bir sorumluluk getirir. Hekimlerin sorunlarını dillendiren Osman Karakaya çözüm de üretmiştir” diye konuştu.

DR. MEHMET BAKAR: MÜDÜR BEY KENDİSİNİ RECEP AKDAĞ’IN YERİNE KOYMUŞ

Toplantının sonunda bir değerlendirme yapan Hekim Hakları Derneği Başkanı Dr. Mehmet Bakar eleştirilerin hedefinin Prof. Dr. Ali ihsan Dokucu olmadığına dikkat çekti ve ekledi:
“Dr. Dokucu, selamlama konuşması yapacaktı. O politikaları anlattı. Kendisini Recep Akdağ’ın yerine koymuş. Ben burada dernek başkanıysam, bizim toplantımızda kimse kimseyi tehdit edemez. Ben sağlık müdürüyken Hekim Hakları Derneği’nin toplantılarına giriyordum, daha sert eleştirleride bulunuyordum. O zaman tek başımaydım. Ben sağlık müdürüyken çok sert eleştiriyordum. Şimdi eleştirilerimi yüzde 50’ye düşürdüm. Yoksa öfkeyle konuşacaksak çok şey konuşuruz. Dermek başkanı oldum eleştirilerimin dozu yüzde 40’a düştüm. Ben ne konuşacağımı bilen insanım. Kimse bir derneğin tüzel kişiliğine hakaret ve tavır koyamaz. Rabbimden şunu dilerim, tamamen hür konuşabileceğim ortam olsun. Doğruyu destekliyoruz, yanlışı da tenkit ederiz."

 MEHMET BAKAR: SİYASİLERİN ETİK OLMAYAN HİÇBİR İŞİNİ ÇÖZMEYİN
 
"Sağlık otoritesi, doktor olarak bize 'gözü doymaz' deyince, başüstüne mi diyeceğiz? Bizde biat kültürü yok.35 yaşında pırıl pırıl aramızdan bir arkadaş Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nden niye alındı bilmiyor muyuz? Doç. Dr. Osman Karakaya buradaki baş hekimleri kastetmiyor. Bizim muhatabımız siyasilerdir. Doğrunun yanında yanlışın karşısındayız. Benim sizden ricam, siyasilerin etik olmayan hiçbir işlerini çözmeyin. Tepkinizi koyun. Hem ensemde boza pişireceksin, hem de bizden fedakarlık bekleyeceksiniz! Yok öyle yağma. Arkadaşlar gidişattan memnun değilseniz, yarın söz veriyorum toplanır derneği lağvederiz.”
 


www.sagliktagundem.com sitesinden 25.4.2024 17:00:44 tarihinde yazdırılmıştır.