Dirençli epilepsiye cerrahi tedavi
Türkiye'de 800 bin epilepsi hastası var. Her yıl da 35 bin hasta bu sayıya ekleniyor. Dirençli epilepsi hastalarında ise cerrahi zorunlu hale geliyor. Ancak hastaların doktora ulaşması bazen 20 yılı bile bulabiliyor.
7.2.2018 14:23:54

Epilepsi, beynin normal aktivitesinin sinir hücrelerinde aşırı, ani elektriksel boşalması ile bozulması sonucu ortaya çıkan nörolojik bir hastalık. Toplumda her yüz kişiden biri bir veya birden fazla sayıda epilepsi nöbeti geçiriyor. Ülkede 800 bine yakın  bin epilepsi (sara) hastası nöbetlerle hayatını sürdürmeye çalışıyor. İlaç tedavisinden yanıt alınamayan ve sık nöbet geçiren epilepsi hastaları, cerrahi müdahale ile beyindeki sorunlu bölgenin çıkarılmasıyla nöbet kabusundan tamamen kurtuluyor. Hastaların gerçek tedaviye ulaşması bazen 20 bile bulabiliyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan  “Yaklaşık 80 milyon nüfuslu ülkemizde yıllık 35 bine yakın kişinin epilepsili hasta grubuna eklendiği söylenebilir. Nöbetlerin sıklığı değişkenlik göstermekte, kimi hastalar yılda bir, kimi hastalar ise gün içinde 50 kez nöbet geçirebilmektedir. Epilepsiye bağlı nöbetler bazıları genetiktir, ancak büyük bir kısmı doğum sırasında ya da anne karnında gelişen olumsuzluklara, enfeksiyonlara, tümörlere, beyindeki tıkanmalara, kafa travması sonrasında beyinde gelişen sorunlara bağlı ortaya çıkmaktadır” diye konuştu. 
İlaca dirençli epilepsilerde ani ölüm riskinin yaklaşık yüzde 3 olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, “Bu durum, genellikle uykudayken hayatını kaybetme tarzında olabilmektedir. İlaçların etki oranı yüzde 70 olup geri kalan hastalar ise ilaca dirençlidirler. İlaca dirençli hastalar, cerrahi tedavi ile müdahaleye alınmaktadır. Cerrahi uygulama öncesinde çeşitli görüntüleme tekniklerinin yanı sıra özellikle EEG-video monitörizasyon denilen tetkik kullanılarak hastanın durumu detaylı olarak incelenmektedir.  Uygulamanın yapılabilmesi için, hastanın haftada üçten fazla nöbet geçiriyor olması lazımdır” diye konuştu.
Tüm yöntemler içinde kesin çözümün, sorunlu bölgenin çıkarılması ile mümkün olduğunu açıklayan Prof. Dr. Erdoğan şöyle devam etti:
“Bu durumda, hastanın bir daha nöbet geçirme riski yüzde 90 oranında engellenmektedir. Elbette, çıkarılacak bölümün, hastaya zarar vermeyecek bir kısım olması gerekmektedir. Bu teknikte, operasyon başarısı yüzde 85'tir. Bu uygulama sonrasında, hastaların nöbet geçirmeleri kesilmektedir. Tam teşekküllü epilepsi tanı ve tedavi merkezlerinin nöbet kontrolünü sağladığı gösterilse de, ilaca dayanıklı epilepsili kişilerin yüzde 1'den azı bu merkezlere sevk edilmektedir. Bu kişiler genellikle epilepsi başlangıcından ortalama 20 yıldan fazla zaman geçtikten sonra gelmektedirler.”


www.sagliktagundem.com sitesinden 19.4.2024 16:10:14 tarihinde yazdırılmıştır.