Asbeste bağlı kanser önlenebilecek
Prof. Dr. Hasan Fevzi Batırel ile Prof. Dr. Muzaffer Metintaş’ın verdikleri bilgiye göre, risk altındakilerin belirlenmesi çalışmasından elde edilen verilerle erken tanı ve tedavi sağlanabilecek.
28.8.2013 12:09:59

Akciğer ve akciğer zarı kanserinin önlenmesi amacıyla geçen yıl başlatılan bir uygulamadan umut verici sonuçlar alındığı açıklandı.
Çalışmalardan edinilen verilere göre, 11 binden fazla kanser olgusu erken tanı ile saptanabilecek ve 3 binden fazla kanser olgusu önlenebilecek.
Çalışmalarla ilgili olarak Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Akciğer ve Plevra Kanserleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Muzaffer Metintaş ile Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Fevzi Batırel ortak bir açıklama yaparak bilgi verdiler. İki bilim insanı, asbestten kaynaklanan kanserin önlenmesi konusunda çok önemli bir adım atıldığını belirttiler.

ÇALIŞMA GRUBUNUN BAŞARISI

Bu umut verici bilgilerin elde edildiği, asbestle temasa bağlı kanser oluşumunun saptanması çalışmaları Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı çerçevesinde yürütüldü. Plan, 25 üniversite ile 4 eğitim hastanesi ve 2 meslek hastanesinden 41 öğretim üyesinin oluşturduğu “Türkiye Mezotelyoma (Akciğer Zarı Kanseri) Çalışma Grubu” tarafından hazırlandı. Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı, 10 ay önce 2012 yılı Kasım ayında Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından uygulamaya konuldu.
Uygulama sürecinde Türkiye genelinde 54 ilde 1643 köyde asbestle temasın olduğu belirlendi. Bu bölgelerde asbestle temas önlendikten sonra, risk taşıdığı tahmin edilen 300 bin kişi aile hekimlerince yakından izlenecek.
Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı çalışmalarında hazırlayıcı ve koordinatör olarak görev alan Prof. Dr. Muzaffer Metintaş ve Prof. Dr. Hasan Fevzi Batırel, elde edilen verilerle asbest teması nedenli akciğer kanseri ve akciğer zarı kanserini ülkemizde ortadan kaldırma olanağı doğduğunu belirttiler.

300 BİNDEN FAZLA KİŞİ RİSK ALTINDA


İki bilim insanı yaptıkları ortak açıklamada şu bilgileri verdiler:
“Asbestle ilgili akciğer kanseri, akciğer zarı kanseri ve solunum yetmezliği gibi önemli sağlık sorunlarında erken ve etkin tedaviyi amaçlayan stratejik plan çerçevesinde, 54 ilde 1643 köyde asbestli toprak tespit edildi ve incelenmeye başlandı. Toprak analizi TÜBİTAK tarafından gerçekleştiriliyor. Özellikle köylerde asbestli toprağın evlerin sıvasında kullanılması nedeniyle 300 binden fazla kişinin risk altında olduğu tahmin ediliyor.
Proje çalışmalarına, Türkiye Mezotelyoma Çalışma Grubu'ndan 15’i profesör, 21’i doçent ve 5’i yardımcı doçent toplam 41 öğretim üyesi, 4 uzman hekim, iki mineralog (2 profesör) ve 4 yurt dışı danışman katılıyor.
Proje bitiminde 11 binden fazla akciğer ve akciğer zarı kanseri olgusu erken tanıyla saptanacak. Böylece bu kişilerin etkin tedavi ile hastalığı yenmeleri veya uzun yaşamaları sağlanacak. Bu sürede gelişmesi beklenen 3 bine yakın akciğer kanseri ve akciğer zarı kanseri ile 3 binden fazla solunum yetmezliği olgusu da engellenmiş olacak.”

TÜRKİYE’DE ASBEST NEDENLİ HASTALIK RİSKİ BÜYÜK

“Türkiye'nin birçok bölgesinde, 54 ilde 1643 köyde doğal olarak asbestli toprak örtüsü var. Hesaplamalara göre, Türkiye'de 300 binden fazla kişinin akciğer kanseri ve akciğer zarı kanseri için yüksek risk altında olması yanında, asbestle doğrudan temas halinde en az 90 bin kişi bulunuyor.
Kırsal alanda asbestle temas kuran kadınlarda akciğer zarı kanserine yakalanma riski normal nüfusa göre 799 kez, akciğer kanseri riski ise 44 kez daha yüksek . Türkiye'de kırsal alanda bilinen asbest teması, uluslararası camiada iyi bilinen büyük bir halk sağlığı sorunudur. Önümüzdeki 20 yıl boyunca asbest ile temaslı nüfustan yaklaşık 8 binden fazla akciğer zarı kanseri, 3 binden fazla akciğer kanseri olgusunun ortaya çıkması bekleniyor.”

ASBEST, SANAYİNİN BİRÇOK DALINDA KULLANILIYOR


“Türkiye'deki doğal toprak örtüsünün dışında 2010 yılına kadar ithal edilen 500 bin ton asbest de halen sanayide dolaşıyor. Eski sanayi ürünleri ile çalışılan ortamlarda, örneğin gemi tamir ve söküm, araba tamir-fren balata, inşaat yıkım, kaynakçılık, izolasyon, yangın önleme, jeneratör çalışmalarında ve belki de kayıt dışı olarak küçük sanayi alanlarında asbest kullanımı ciddi bir gerçektir.
Türkiye genelinde mesleksel asbest temasının riski konusunda kapsamlı bir araştırma bulunmuyor. Hazırlanan Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı ile 18 ay içinde Türkiye'de asbestle temas sorununu ortadan kaldırması amaçlıyor.”

NELER YAPILACAK?

“Plan çalışmaları sonucunda, asbest ile temas kuran riskli 300 bin kişi aile hekimlerince daha
duyarlı bir şekilde izlenecek. Kırsal alanda asbestli toprakla temas ortadan kalkacak, sanayide asbest ile temas boyutları saptanarak, önlem alınacak. Kırsal alanda yaklaşık üç binden fazla akciğer zarı kanseri ve akciğer kanseri olgusunun ortaya çıkması engellenecek. 11 binden
fazla akciğer zarı kanseri ve akciğer kanseri olgusu erken tanı ile etkin tedaviye alınacak, insanlar uzun yaşama imkanını kavuşacak. Üç bine yakın solunum yetmezliği hastasının ortaya çıkması engellenecek. Bu kazanımlarım toplam maliyeti ise 300 milyon TL’yi aşacak.”

ASBESTLİ TOPRAK KANSER NEDENİ

Açıklamada, asbestin çeşitli alanlarda kullanımı ve zararlarının saptanması ve kullanım dışı bırakılması süreçleriyle ilgili olarak şu bilgiler verildi:
“Sanayileşme sürecinde 20. yüzyılda en yaygın kullanılan endüstriyel ara madde olan asbest, bazı kırsal alan bölgelerinde toprak örtüsünde doğal mineral olarak bulunuyor. Yıllar içinde asbestin akciğer zarı kanseri ve akciğer kanseri başta olmak üzere ölümcül sağlık sorunlarına doğrudan neden olduğunun saptanmasının ardından birçok ülkede kullanımı yasaklandı.
Türkiye'de asbest kullanımı 31 Aralık 2010 tarihinde yasaklanırken, bu tarihten önce son 30 yılda asbest ithalat miktarının 500 bin ton olması nedeniyle ülkedeki yaşamsal etkileri halen varlığını sürdürüyor.
Sanayide kullanılan asbestin yanı sıra kırsal alanda köylerde doğal toprak örtüsünde bulunan asbest de önemli bir halk sağlığı sorunu yaratıyor. Köylünün bilmeden evinin sıvasında asbestli toprak kullanması akciğer ve akciğer zarı kanseri riskini artırıyor."


www.sagliktagundem.com sitesinden 28.3.2024 14:37:12 tarihinde yazdırılmıştır.