Türkiye’de hacmi 22 milyar lirayı bulan ilaç sektöründe faaliyet gösteren 38 araştırmacı ilaç firmasının üye olduğu Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) bir kampanya başlattı. Yenilikçi ilaç kavramının insan yaşamına getirdiği değerin sosyal ve ekonomik katkısının daha iyi anlaşılmasını sağlamayı amaçlayan kampanya kapsamında sosyal medyada, yazılı basın ve radyolarda bilgilendirici içerikler yayınlanacak. Kampanya kapsamında hepimizicinumut.com isimli bir de internet sitesi açıldı.
Yenilikçi İlaçlar ile ilgili kampanyayı tanıtmak için düzenlenen toplantıya AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli, AİFD Denetleme Kurulu Üyesi Oğuz Mülazımoğlu ve AİFD Yatırım Politikaları ve Kurumsal İletişim Direktörü Cengiz Aydın katıldı.
YILDA 140 MİLYAR DOLAR ARAŞTIRMAYA HARCANIYOR
AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli üretilen her ilacın, güvenli, etkili ve kaliteli olmak zorunda olduğunu hatırlatarak konuşmasına başladı:
“İlaç endüstrisi bilim üretiyor. Üretilen bilim de kutuya giriyor. Ürettiğiniz ilacın hepsinde aynı standardı sağlamak durumundasınız. Yenilikçi ilaç, patentli ilaçtır. Bir buluşun, araştırmanın sonucudur. Yenilikçi ilaçların hepsi tıbbi olarak etkili olduğu kanıtlanmış ilaçlardır. Araştırmacı ilaç firmaları gelirlerinin çok ciddi bir oranını buna harcıyorlar. Bu konudaki harcamalar bilişim ve savunma teknolojilerinden önce geliyor. Dünya ilaç sektörünün bütçesi 1 trilyon dolar. 650 milyar doları yenilikçi ilaçlar. Her yıl da 140 milyar doları araştırma ve geliştirmeye harcanıyor.”
HER 10 İNSANDAN YEDİSİ UZUN YAŞIYOR
Toplantıda yenilikçi ilaçların insan yaşamına katkısını da ortaya koyan örnekler sunuldu. Dr. Ümit Dereli, son 50 yılda insan yaşamının 45 yaşından, 80 yaşına uzadığını belirterek şöyle devam etti:
“Yenilikçi ilaçların insan yaşamına katkısı şöyle: Bugün 10 hastadan yedisine daha uzun bir yaşam sunuyor. Her 10 hepatit C hastasından 9’una iyileşme sağlıyor. Her 10 hastadan 8’inde AIDS kaynaklı ölüm riskini azalıyor. Her iki hastadan birinde kalp damar hastalığı kaynaklı ölüm riskini azaltıyor. Her üç kanser hastasından birinde kansere bağlı ölüm riskinin önüne geçiliyor.”
KANSERİN İLACI BULUNSA HEMEN PİYASAYA SUNULUR
Halk arasında var olan “kanserin ilacı var ama piyasaya sürülmüyor” gibi yerleşmiş yanlışlarla da ilgili bilgi veren Dr. Ümit Dereli, ilaç sektöründe başarının en önemli kriterlerinden birinin molekülü bulduktan sonra olabilecek en kısa sürede piyasaya verilmesi olduğunu hatırlattı ve bu söylentilerin doğru olmadığını vurguladı. Dr. Dereli, “Kanserin ilacı bulunsa hiçbir ilaç firması kendine bu bilgiyi saklayamaz. Hemen piyasaya verir. Beklenmesi mümkün değil” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE KLİNİK ARAŞTIRMALARDA HASTA HAKKI KORUNUYOR
Türkiye’nin dünyada ilaç sektörü büyüklüğü açısından yerinin 16 ile 17. sıra arasında değiştiğini ancak ilaç araştırmalarında 35. sırada yer aldığını belirten Dr. Dereli “Türkiye araştırmalardan hak ettiği payı almıyor. Bu rakam şimdilik 100 milyon dolar civarında. Türkiye’de hasta hakları açısından klinik araştırmalar kontrollü ve sıkı denetimli standartlarda sürdürülüyor” dedi.Toplantıda ilaçların ruhsatlandırma süresinin 400 günden 200 güne inmesinin olumlu olduğu vurgulandı.
“TÜRKİYE AVRUPA’NIN İLAÇTA EN UCUZ ÜLKESİ”
AİFD Denetleme Kurulu Üyesi Dr. Oğuz Mülazımoğlu ise Türkiye’de ilacın Avrupa’ya oranla ucuz olduğunu vurguladı. Avrupa’nın beş ülkesi içinde en ucuz olan ülkenin ilaç fiyatlarının referans alındığını vurgulayan Dr. Mülazımoğlu “Bu ülke genellikle Yunanistan oluyor. Örneğin Yunanistan’da 40 TL olan bir ilaç Türkiye’ye gelirken yüzde 40 iskontoya uğruyor. Euro Sağlık Bakanlığı tarafından 2.34 TL olarak kabul ediliyor. İndirimler sonucunda biz Yunanistan’da 40 TL olan ilacı 13 TL’ye satıyoruz. Bizim talebimiz yenilikçi ilaçların da vatandaşlara her zaman rahat ulaşımının sağlanması için bu sürecin yıllara yayılarak sürdürülebilirlik açısından düzeltilmesi. Sağlık Bakanlığı ve SGK ile ortak toplantılar yaparak bu sürecin halkın yararına olacak şekilde sürdürülmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu
İLAÇ FİRMALARI BULUNAMAYAN İLAÇLARLA İLGİLİ BİR AY ÖNCEDEN BİLGİ VERMEK ZORUNDA
Piyasada belirli ilaçların zaman zaman bulunamamasının yarattığı sorunlarla da ilgili bilgi veren Dr. Oğuz Mülazımoğlu, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda çok hassas olduğunu bulunmayan ilacın TEB aracılığıyla halkı ulaştırıldığını söyledi. İlaç firmasının da bulunamayan ilaçla ilgili olarak bir ay önceden Sağlık Bakanlığı’na bilgi verme sorumluluğu olduğunu hatırlatan Dr. Mülazımoğlu şöyle konuştu:
“Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ilaçlar için önceliklendirme politikası geliştirdi. Her ilaç ayrı ayrı değerlendiriliyor. 2015 yılından bu yana kategori 1 denilen ilaçlara öncelik veriliyor. Sağlık Bakanlığı ve SGK hastayı ilaçsız bırakmıyor. Bu açıdan iyi durumdayız . Biz kategori 2’nin de geliştirilmesini istiyoruz. Hasta dernekleri de ilaca erişim konusunda etkili olabiliyor. Ancak hasta dernekleri henüz SGK’nın geri ödeme sisteminin ele alındığı komisyonlarda yer almıyorlar.”