“Yenilikçi ilaç gelmiyor; çünkü…”
“Firmalar, sürdürülemez fiyat seviyeleri ve referans fiyat uygulaması nedeniyle yeni ve yenilikçi ürünlerini Türkiye pazarına sunmuyorlar. “ Uluslararası Farmasotik Teknoloji Sempozyumu’ndan…
10.9.2014 23:37:47

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreteri ve Yürütme Kurulu Başkanı Osman Kara, Türkiyşe'de yeni ilaca erişimin kısıtlı hale geldiğini anlattı. Osman Kara bu açıklamayı, Hacettepe Üniversitesi tarafından bu yıl 17’ncisi düzenlenen “Uluslar arası Farmasotik Teknoloji Sempozyumu”nda yaptı.
Kara, konuşmasında ilaç sektöründeki sıkıntıya dikkat çekti ve uygulanan fiyat politikası nedeniyle yenilikçi ilaçların Türkiye’ye getirilmediğine işaret ederek, “yapısal reformların yapılması halinde Türkiye’nin 10 yıl içinde Avrasya bölgesinin üretim merkezi olabileceğini” belirtti.

SEMPOZYUMUN AMACI

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı tarafından 1982 yılından beri düzenlenen “Uluslararası Farmasötik Teknoloji Sempozyumu” ülkemizde Farmasötik Teknoloji alanındaki bilim adamları ve araştırmacıların Türk İlaç Endüstrisi ile bir araya gelmesini sağlama amacıyla düzenleniyor. Bu yol 17’ncisi yapılan sempozyum akademik dünyanın yanı sıra, özel sektör ve kamu kuruluşları temsilcilerinin de katılımı ile 8-10 Eylül tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. Sempozyuma Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK ve SGK gibi kurumların yanı sıra Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) gibi sektörel iş kuruluşları da destek verdi.

SEKTÖRÜN SIKINTILARI

Sempozyumun ilk gününde gerçekleştirilen bilimsel sunumların yanı sıra ilaç sektörünün temel sorunlarından biri olan “geri ödeme” konusu da ele alındı. Bu konu, sektör temsilcileri ile ilgili kamu ve özel sektör yetkilileri tarafından “İlaç Sektöründe Geri Ödeme” başlığı altında çeşitli açılardan tartışıldı.
AİFD Genel Sekreteri ve Yürütme Kurulu Başkanı Osman Kara, “Karar Vericiler ve Endüstri’nin Bakışıyla İlaç Sektöründe Varlık Fiyatlaması Modellerinde Yeni Yaklaşımlar” konulu bir sunum yaptı.

Kara, şu konuların altını çizdi:
• Kur sabitlemesinin ilaç sektörünü olumsuz etkiliyor,
• Yapılan ek indirimler ilaç fiyatlarının sürdürülemez seviyelere düşmesine neden oluyor,
• Bu süreç endüstrinin kaldırabileceği düzeyleri aşıyor,
• Hastaların yeni, yenilikçi ve çığır açan ilaçlara erişimi engelleniyor.

YENİLİKÇİ İLACA ERİŞİM ZORLAŞTI

Kara, şunları söyledi:
“Maalesef uzun, zahmetli ve çok yüksek yatırımların neticesinde hastaların hizmetine sunulan yeni moleküller, yeni ilaçlar, ne yazık ki artık Türkiye’de pazara girememekte ve sadece sınırlı sayıda hastanın erişimine açık hale gelmektedir. Uzun dönemde bunun neticesi olarak, ülkemizde yeni ve yenilikçi ilaçlara hastaların erişimi neredeyse imkânsız hale gelebilir.”
“İnsan hayatına nasıl değer biçebiliriz? Hayat kurtaran yenilikçi ilaçlara erişimin bir insan hakkı olduğu unutulmamalıdır. Daha uzun, daha aktif ve daha kaliteli bir yaşamı, sevdiklerimizle birlikte sürmemize katkıda bulunan araştırma ve geliştirmeye dayalı yenilikçi ilaç sanayisinde ekosistemin güçlü, öngörülebilir ve sürdürülebilir kılınması gerekir. Hastaneye yatış, ameliyat, komplikasyon veya hasta bakım ve nekahet gibi unsurlar düşünüldüğünde yenilikçi ilaçlar sayesinde orta ve uzun vadede kişi başına düşen sağlık harcamalarını azalmakta, ülke bütçesine, aile bütçesine daha fazla pozitif katkı sağlanmaktadır.”

SAYISAL VERİLER NE DİYOR?

“2005 – 2011 yılları arasında FDA ve EMA süreçlerini tamamlayarak bu ülkelerdeki hastaların kullanımına sunulan molekül ve bileşiklerin %29’una aynı dönemde Türkiye’de erişilebiliyordu. Bu rasyon, 2013’ün ikinci çeyreğinde %4’e düştüğü. Söz konusu olan ilaca erişim hakkı ve insan hayatı iken, Amerikalı ve Avrupalı bir hastanın neden yenilikçi ilaçlara Türk insanından daha fazla erişim şansına sahip olduğuna cevap bulmamız gerekir. Bunun nedeni, ilaç üreticilerinin hâlihazırdaki sürdürülemez fiyat seviyeleri ve referans fiyat uygulaması nedeniyle yeni ve yenilikçi ürünlerini Türkiye pazarına sunamamalarıdır.”

TÜRKİYE YATIRIMLARDAN AZ PAY ALABİLİYOR

“Güçlü bir fikri mülkiyet koruması ve sürdürülebilir bir fiyat olmadan, öngörülebilir, dengeli bir bütçe ortaya konmadan, ilaç endüstrisi, Ar-Ge süreçleri yıllarca devam tek bir molekülü, tek bir ilacı, milyarlarca dolarlık yatırımla hastalara sunmaya devam edemez. Türkiye’de ilaç sektörünün hâlihazırdaki durumu, zorlu uluslararası rekabette Türkiye’yi öne geçirecek bir seviyede değil. Bu nedenle Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin, global ilaç yatırımlarından Türkiye’den çok daha fazla pay alıyor.”

“İMKAN SAĞLANIRSA…”

“Türkiye, 10 yıl içerisinde orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya bölgesinin üretim merkezi olabilir. AİFD olarak ilaç sektörü için bu hedeflerin ulaşılabilir olduğu kanaatindeyiz. Eğer gerekli yapısal reformları uygular, sağlık sistemimizde AR&GE ve inovasyonu hak ettiği şekilde desteklersek, inanıyorum ki ilaç endüstrisi hep beraber çalışarak, Hükümetimizin 2023 hedeflerine giden yolda en önemli aktörlerden biri olacaktır. Türkiye bölgesinin yönetim, üretim, inovasyon ve hatta AR&GE merkezi haline gelebilir. Bu güçlü potansiyele fazlasıyla sahip olduğumuzu düşünüyorum.”

“ORTAK AKIL TESİS EDİLMELİ

“Kamu, özel sektör, iş dünyası, sivil toplum ve akademinin sürdürülebilir bir diyalog içerisinde ve pozitif gündemle konuşmasını, iletişim kurmasını, görüş alışverişinde bulunmasını, somut öneriler geliştirerek ‘Ortak Akıl’ tesis edilmesini, günümüz dünyasının meselelerini çözebilmek için olmazsa olmaz sayıyoruz. Hatırlatmak isterim ki, esasen hepimiz, aynı geminin içerisindeyiz…”
“AİFD üyeleri olarak, Türkiye’nin yenilikçi ilaç üreticileri olarak, katkı koymak, çözüm önerileri geliştirmek, topluma değer katmak adına Hükümetimiz ve tüm diğer paydaşlarımız ile birlikte çalışmaya, fikir üretmeye hazırız. Hastaların ihtiyaç duydukları yenilikçi ilaçlara erişim problemlerini çözebilmek için sürdürdüğümüz mücadeleyi bırakmayacağız.”

AİFD’DE HANGİ FİRMALAR VAR?

2003 yılında kurulan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin üyesi olan firmalar şunlar:
Abbott, AbbVie, Actelion, Alcon, Alexion, Allergan, Amgen, Astellas, AstraZeneca, Bausch+Lomb, Bayer, B. Braun Medikal, Boehringer Ingelheim, Bristol-Myers Squibb, Celgene, Chiesi, Daiichi-Sankyo, Eczacıbaşı-Baxter, Ferring, Fresenius Kabi, Gilead, GSK, İ.E. Ulagay, Johnson & Johnson, Lilly, Lundbeck, MerckSerono, MSD, Nestle, Novartis, Novo Nordisk, Numil, Pfizer, Roche, Sanofi, Servier, Shire, Takeda, UCB Pharma.


www.sagliktagundem.com sitesinden 29.4.2024 22:13:44 tarihinde yazdırılmıştır.