İSTANBUL- Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, sagliktagundem.com’a verdiği özel röportajda domuz gribiyle ilgili merak edilen konulara açıklık getirdi. Bakanın açıklamalarından satır başları:
300 bin kişinin hastalandığını tahmin ediyoruz.
Biz 43 milyon doz aşıyı, 28 milyon kişiye yapacağız.
Şu ana kadar ülkeye 3 milyon doza yakın aşı girdi.
Adjuvanlı aşı olmasa hiçbir ülke kendine yetecek aşıyı bulamazdı
Kuş Gribi’yle Domuz Gribi’nin birleşip daha saldırgan yeni bir virüse dönüşme ihtimali var.
Aşıya yönelik iddialar bilim dışı.
Türkiye’de mevsimsel gripten her yıl 17 bin kişi ölmüyor.
Mevsimsel grip aşısı olması gereken 10 milyon insan var. 1.5 milyon insan aşı oluyor. Bu gruba dönük farkındalığı artırıcı çalışmalar yapacağız.
* Biz salgın başladığından bu bu yana 300 bin kişinin hastalandığını tahmin ediyoruz. Bu bir tahmin. 40 kişiyi de kaybettik.
“ ABD çok para harcamadı aşı için. Ancak salgını ön görerek erken dönemde ortak üretim yaptı. Risk aldı. Biz hazır ruhsatlı aşıyı satın alınca Türkiye’de tartışma çıktığını görüyoruz. Kimseyi suçlamıyorum ama biz birkaç sene öncesinden gelecek bir salgına karşı hazırlık yapalım ortaklık kuralım, diyecek bir noktaya henüz gelmiş değiliz. ABD bunu yapabiliyor. ABD dışında adjuvansız aşı üretimine dönük çaba bir tek Almanya’da var.
* Amerika’da bu tartışmalar normal aşılamalarda da var. Aşının içine konulan aşıyı kuvvetlendiren koruyucu maddelerle ilgili ABD kamuoyunda tartışmalar vardı. Çocukların normal aşılanmasında da sorun yaşadıkları için bu yolu izlediler. Bilimsel olarak adjuvanlı aşının insan sağlığına zararı yok. Bu sayede daha çok insana yetebilecek aşı yapılabiliyor. Adjuvan olmasa hiçbir ülke kendisine yetecek aşıyı alamazdı. Biz bu aşıyı ekonomik koşullarda satın alabildik. 28 milyon kişi için 43 milyon doz aşı almış olduk. Biliyorsunuz 10 yaşına kadar çocukların 2 doz aşı olması gerekiyor. Bu rakam nüfusun yüzde 40’ını oluşturuyor. Bilimsel kurul bu oranı niye seçti? Nüfusun yüzde 40'ı toplumun bağışıklığının kırılabileceği seviyeyi oluşturuyor. Çünkü ya hastalanarak bağışıklanacaksınız ya da aşılanarak. Hastalanınca altında ağır bir sağlık sorunu varsa ölüm olabilir. Ama aşı sizi korur.
* Teorik olarak böyle bir risk var grip virüslerinde. Bir önceki salgında meydana gelen kıtalararası salgınlarda 2. dalgalarda virüs bir kere daha mutasyon geçirerek daha saldırgan olup ölümlere yol açmış. Aşı bir sigorta ve bu açıdan önemli,
- Domuz gribi aşılaması zamanında başladı mı? Aşılara zamanında ulaşabildik mi? Şu ana kadar ne kadar doz aşı ülkeye girdi? Geç kalındı diyenler de var?
* Biliyorsunuz mevsimsel grip altında kronik sağlık sorunu olan insanlarda genellikle ölüme neden oluyor. Bu virüsün hastalandırarak öldürdüğü kişilerin yarısı 50 yaş altı sağlıklı insanlar. Çocuklar ve hamileler ciddi risk oluşturuyor. Hamileliğin son 3 ayındaki kadınlarda ölüm oranları hatırı sayılır derecede yüksek.
* Bu iddialar bilim dışı. 17 bin kişi normal gripten ölüyor deniliyor. Bu kadar insan ölüyorsa bu insanların hepsini aşılamaları ve bize de bunu önermeleri gerekirdi. Şimdi ‘mevsimsel gripten 17 bin kişi nasılsa ölüyor. Domuz gribinden bu insanları aşılamayalım bırakalım ölsünler’ olur mu? Mevsimsel gripten bu kadar insan ölmüyor. Yüzde 1’i bile ölmüyor. Çünkü Göğüs Hastalıkları Derneği Enfeksiyon Alt Komitesi ile irtibata geçtim. Onlar Türkiye’de tüm zatürre ölümlerini 2500 olarak rapor ediyor. Türkiye’de bütün zatürre ölümleri erişkinelerde 2500, bizim de 300 çocuk için bir kaydımız var. 2800 kişi zatürreden ölüyor. Bunların çok azı mevsimsel griple ilişkilendirilebiliyor. Bu rakamların tamamı hayali ve uydurulmuş. Dünya Sağlık Örgütü’nün geçmişte yaptığı ülkelerde bu kadar insan gripten ölüyor diye bir beyanı var. Bunu Türkiye’ye projeksiyon yapıyorlar. Türkiye en basit antibiyotiğin bile bulunmadığı bir ülke değil. Ayrıca biz mevsimsel grip aşısını SGK kapsamında ücretsiz sağlıyoruz risk grupları için. Aşılanması gereken nüfus 10 milyonu buluyor. Ama aşılanan insan sayısı 1.5 milyon. Bu grubun aşılanması için de farkındalığı artıran ayrıca çalışmalar yapacağız.
* Yolsuzluk, usulsüzlük var iddialarını kim söylüyorsa iftiracıdır. Onlar Türk halkı önünde müfteridir. Ellerinde belge varsa, bunu istedikleri devlet kuruluşuna Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, savcılıklara versinler. Bu iddialar iftiradan ibaret. Bu aşıyı zamanında sipariş ederek itibarlı bir biçimde ülkeye kazandırmak büyük başarıdır.
* Aşının muhtemel yan etkileri var. Birincisi basit yan etkileri, ateş, kızarıklık gibi. Bir de diğer biyolojik materyellerde olduğu gibi çok nadir görülen ensafalit gibi. Gribi geçirmenin riski aşı olmanın riskinden çok daha fazla. Örneğin geçmişte yapılmış araştırmalar var. Aşı olan kişilerle olmayan kişilerde düşük ya da gyambare sendromu’nun görülme riski aynı. Türkiye’de her yıl 1 milyon 600 bin gebelikte kendiliğinden 200 bin düşük oluyor . Bu sayı hamilelerin yüzde 13’üne tekabül ediyor. Yarın hamileler aşılandığında düşük olursa ‘aşı oldu ondan düşük oldu’ diyecek birileri olacak. Ama biz yine de aşıladığımız hamileleri takip edeceğiz.