Sağlığınızı bozan ne varsa yazabilirsiniz...
GÖRÜŞLER için İletişim formunu doldurunuz.

29 Mart 2024 Cuma
12:22
HAVA
DURUMU

 

YAZARLAR
  
SELECT m.ADI, m.SAYFAADI, m.ID FROM  tHABERMENU AS hm INNER JOIN tMENU AS m ON hm.MENUID = m.ID WHERE  (hm.HABERID = 5035) AND (m.USTID = 50)
Sibel Güneş
Sağlıktaki şarlatanlar kimler?
Derdine çare bulma ümidi, insanları zaman zaman para peşindeki şarlatanların ağına düşürüyor.
23.10.2014 14:10:57

Sağlık sektöründe tv kanallarını gezen, her derde deva bitkisel karışımlar öneren şarlatanların verdiği zarar inanılmayacak kadar büyük boyutlara ulaştı. Kronik sağlık sorunları olan birçok hasta doktor olmayan bu insanlara güvenip, içinde ne olduğunu bilmediği karışımlara yüzlerce lira verip çare arıyor.
Sektör tıp kökenli olmayan (içlerinde felsefe uzmanları da var) insanların halk sağlığına verdiği zararları tartışırken bunlara bir de tıp kökenli şarlatanlar eklendi. Bu şarlatanlar da uzmanı olmadıkları konularda hastalara önerilerde bulunuyor, ilaçlarını bırakmalarını istiyor. Daha da ileri gidip alanında uzman olan, bilimsel araştırmaların ışığında hastalarına tedavi ve ilaç öneren hekimleri aşağılıyor, onlara olan güveni sarsmaya çalışıyor. Sağlık Bakanlığı değişik defalar uyarılarda bulunsa da bu tip şarlatanlığın önüne geçilemiyor.
Ne yazık ki hastaların birçoğu da uzmanlık alanlarına bakmadan bu insanları ciddiye alıyor. Tıp kökenli şarlatanların yarattığı olumsuz etkiler 16. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nin basın toplantısına da yansıdı.
Tıpta şarlatanlık
16. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği tarafından 15-19 Ekim 2014 tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. Bilimsel kongreler içinde en fazla ilgi görenlerden biri olan bu kongreye 3 bin 250 hekim katıldı. Uzman sağlık habercilerinin davet edildiği toplantıya ben de katıldım. Toplantıda Ebola’dan MERS hastalığına, yüksek tansiyondan, diyabete, romatizmadan, akdeniz ateşi hastalığına, tuz tüketiminden, hepatit b taşıyıcılığına, kalp hastalıklarına kadar toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren önemli hastalıklarla ilgili bilgi verildi.
Türk İç Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal’ın yönettiği basın toplantısına Prof. Dr. Kerim Güler, Prof. Dr. İhsan Ertenli, Prof. Dr. Sedat Kiraz, Prof. Dr. Birol Özer, Prof. Dr. Sadi Güleç ve Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız katıldı. Her biri alanının önemli isimlerinden olan akademisyenler hastalıklarla ilgili güncel gelişmelerle ilgili bilgiler verdi.
Toplantıda konuşan tüm akademisyenlerin söylediklerinin halk tarafından yanlış anlaşılacağına dair bir kaygı taşımaları dikkat çekiciydi. Bu kaygıların temelinde üniversitelerden emekli olmuş aktif bilimsel çalışma yapmayan bazı hekimlerin medya aracılığıyla halka verdikleri yanlış mesajların da önemli etkisi olduğu görülüyordu.
Hangi tip tuz ne kadar tüketilmeli tartışması bunlardan biriydi. Televizyon kanallarında uzmanı olmadığı konularda konuşan birçok hekim, tuz yerine himalaya tuzu, kaya tuzu, deniz tuzu öneriyor.
NE TİP TUZ KULLANILMALI?
Prof. Dr. Kerim Güler, en önemli konunun günlük tuz tüketiminin 6 gramla sınırlı tutulması olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Güler’in dikkat çektiği bir başka konu da sodyum mono glutamat denilen bir tuzun tüketimi oldu. Bu tuzun vücuda zararlı olduğunu işaret eden Prof. Dr. Güler, “Genellikle Çin restoranlarında, hazır gıda üretiminde, hazır çorbalarda, patates kızartmalarında bu tuz kullanılıyor. Bu tuza vücudumuz alışık değil. Bu nedenle genetiğimize uygun tuz türlerinden tüketmemiz gerekir. Genetiğimizi tanımayan bu tuz nedeniyle vücut fazla su tutuyor. Bu da kalp hastaları için çok zararlı. Vücuttaki su tutulumu dolaşımı ve kalbi zorluyor. Unutmayın ki bir yemek ne kadar lezzetliyse o kadar tuzludur” uyarısında bulundu.
İLAÇ KULLANIMI
Sağlıktaki önemli bir tartışma da kalp hastalarının statin adı verilen ilaçları kullanmalarıyla ilgili. Çünkü TV kanallarında sık sık boy gösteren bazı doktorlar statinlerin ciddi yan etkisi olduğunu ileri sürüyor, ‘kesinlikle kullanmayın’ diyor.
Toplantıda bu açıklamaların halk sağlığına zarar verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sadi Güleç “Statinlerin baş edilebilir ve hayati olmayan yan etkileri ön plana çıkartılıp, hayat kurtarıcı etkileri görmezden gelinerek bu ilaç grubu halkın gözünde değersizleştirilmiştir. Ekran ve gazetelerde sık karşılaştığımız bir grup hekimin inandırıcı üsluplarla verdiği bu tarz beyanatlar neticesinde maalesef birçok hastamız statin ilacını bırakmıştır” diyerek durumun önemine işaret etti.
Prof. Dr. Sadi Gültekin, kalp krizi geçirenlerin, by pass olanların, stent takılan ve şeker hastalarının doktor kontrolünde statin kullandığı zaman kalp krizi riski azalıp, yaşam süresinin uzadığının bilimsel olarak ispat edildiğini söyledi. Yani bu gruba giren ve ilaçlarını bırakan hastalar açısından kalp krizi ve ölüm riski artıyor.
Halkın sağlık sistemine olan güvensizliğini kullanan, bitkilerle ölümsüzlüğün sırrını sunduğunu iddia eden alaylı şarlatanlarla, tıp eğitimi almasına rağmen, popüler olmanın dayanılmaz cazibesine kapılan uzmanı olmadığı konularda konuşan, tedavi ve ilaç öneren şarlatanlara karşı daha dikkatli olmamız gerekiyor.

Bu haber 1146 kere okundu.
    
Bu Habere Oy Ver :
Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Anket | Künye | RSS | Reklam

Copyright © 2009 Sağlıkta Gündem