Sağlığınızı bozan ne varsa yazabilirsiniz...
GÖRÜŞLER için İletişim formunu doldurunuz.

26 Nisan 2024 Cuma
02:27
HAVA
DURUMU

 

  
Diyabet, Türkiye için büyük tehlike
Türkiye’de diyabet oranı dünyadaki diyabet oranının 2 katı. Ülkemizde diyabet, dünyadaki diyabetin artış oranından 2 kat Avrupa’daki artış oranından ise 4 kat daha hızlı artıyor.
13.11.2014

Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle yaptığı açıklamada diyabetin Türkiye için “sağlık felaketi” denilebilecek boyutta olduğunu belirtti.
İyi tedavi edilmemesi durumunda diyabetin 8 önemli risk oluşturduğunu belirten Prof. Yılmaz, diyabetle etkin mücadele için 8 çözüm önerisini açıkladı.

“BULAŞICI BİR HASTALIK GİBİ”

“Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, Türkiye’nin diyabet artışında Avrupa’da diyabetin en hızlı arttığı ülke olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Ülkemizde diyabet 10 yıl içinde yüzde 100 artarak, Avrupa’nın 4 katı artış gösterdi. Bu tablo beklenen oranın 2 katı artış yaşandığını gösteriyor. 2013 Diyabet Atlası verilerine göre Türkiye’de diyabetin görülme sıklığı yüzde 14.5’e yükseldi. Diyabet bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor. Dünyada bilinen 382 milyon diyabetli bulunuyor. 20 yıl sonra bu sayının yüzde 55 artarak yaklaşık 600 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünya tarihinde ilk kez bir sonraki kuşağın ömrünün önceki kuşaktan daha kısa olacağı konusunda uyarıyor; çünkü yeni kuşak hareketsiz bir yaşam sürüyor ve kötü besleniyor. Bu nedenle dünyada diyabet, obezite ve bununla doğrusal orantılı olarak kalp damar hastalıkları ve kronik hastalıklarda büyük bir artış olasılığı ortaya çıkıyor. Bu risk nedeniyle Birleşmiş Milletler, tarihinde bir hastalıkla mücadele için dördüncü kez toplandı. Bunlardan ilki sıtma, ikincisi tüberküloz, üçüncüsü ise AIDS’ti. Dördüncü toplantının diyabet için düzenlenmesi artış hızının ne kadar ürkütücü bir boyuta geldiğini ortaya koyuyor. Diyabet, tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi gün geçtikçe artış gösteriyor.”

DİYABETLE GELEN 8 RİSK

Diyabetli sayısındaki hızlı artışın durdurulmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Temel Yılmaz, iyi tedavi edilmeyen diyabet hastalarının ölüm riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtti. İyi tedavi alan ve yaşam tarzına dikkat eden hastaların sağlıklı bireyler gibi hayatlarına devam edebilecekleri söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, iyi tedavi edilmeyen diyabet hastalarının karşılaşabileceği risklerle ilgili şu bilgileri verdi:

1. Her 2 diyabet hastasından 1’i kardiyovasküler hastalık sebebiyle hayatını kaybediyor.

2. Her 2 diyabet hastasından 1’inde nöropati yani sinir sistemlerinde hasar görülüyor.

3. Diyabet ABD’de son aşamaya gelmiş böbrek yetersizliği vakalarının yüzde 50’sinden sorumlu.

4. Diyabet hastalarında normal hastalara göre 15 kat daha fazla ampütasyon yani uzuv kaybı yaşanıyor.

5. Ciddi diyabetik retinopati gelişen hastaların yüzde 50’si tanıyı takip eden 5 yıl içinde kör olabiliyor.

6. Depresyon, diyabet hastalarında diyabet hastası olmayanlara göre 2 kat daha fazla görülüyor.

7. Tip 2 diyabet demans riskini 3 kat artırıyor.

8. Diyabet hastalarının ölüm riski diyabet hastası olmayanlara göre 2 kat daha fazla.

DİYABET TEDAVİSİ

Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabetin yaşam boyu süren bir hastalık olduğunu, süreç içinde ciddi organ hasarları gelişebildiğini ve birçok hastalığı tetiklediğini belirtti. Prof. Dr. Yılmaz, bu nedenle diyabetle etkin mücadelede, devlet, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin ortak ve koordineli iş birliği ve multidisipliner yaklaşımının gerektiğini ifade etti.


DİYABETİ DURDURMAK MÜMKÜN

Prof. Yılmaz, diyabet tedavisiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Günümüzde hızla artan Tip 2 diyabet, stres, düzensiz beslenme alışkanlıkları ve hareket azlığı ile karakterize yaşam koşullarından besleniyor. Yaşam tarzı değişiklileri ile doğuştan olmayan bu diyabet türü anlamlı derecede önlenebiliyor. Diyabet hastalarında ürkütücü organ hasarları ve diğer komplikasyonlar iyi tedavi ve takiple büyük oranda önlenebilir.”

DİYABETLE ETKİN MÜCADELE İÇİN 8 ÇÖZÜM ÖNERİSİ


Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabetle etkin mücadele için 8 çözüm önerisini şu şekilde sıraladı:

1. Ülkemizde diyabet ve obezite ile mücadelede uzman hekim sayısı artırılmalıdır. Ülkemizde 7.2 milyon diyabetli ve 12 milyon civarında obez olmasına rağmen sadece 550 civarında Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı mevcut. Bu uzmanlar aynı zamanda tiroid, hipofiz, sürrenal, gonad hastalıkları gibi ülkemizin çok önemli sağlık sorunları ile de baş etmek zorunda ve diyabete ayıracak yeteri kadar zamanı bulamamaktadır. Bu nedenle Diyabet ve Obezite ile mücadele için tıp eğitiminde ayrı bir “Metabolizma ve Beslenme Hastalıkları Bilim Alanı” oluşturulmalı ve uzman sayısı artırılmalıdır.

2. Sağlıklı Beslenme için devlet önlemler almalıdır. Özellikle çocuk ve gençlerin beslenmesinden başlayarak devlet daha etkin önlemlere başvurmalıdır. T.C. Sağlık Bakanlığı’nın okul kantinleri ile ilgili aldığı önlemler iyi bir başlangıç olmasına rağmen yeterli değildir. Okul kantinlerinde Avrupa ve ABD benzeri seçenekli sıcak yemek, sebze, meyve ağırlıklı menüler sunacak düzenlemeler yapılmalıdır.

3. Diyet ve Diyabetik ürünlerin fiyatı diğer ürünlere göre daha pahalıdır. Diyet ve diyabetik ürünlerin fiyatları ucuzlatılmalı, üretici ve tüketici için teşvik edici cazip önlemler alınmalıdır.

4. Sağlık Bakanlığı sigarayı önleme kampanyası benzeri şeker tüketiminin, beyaz un tüketiminin ve tuz tüketiminin azaltılması için sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri ile etkin kampanyalar düzenlenmelidir.

5. Tüm besin ve gıda öğelerinin kalori, karbonhidrat ve yağ oranlarını belirten etiketleri görünür ve okunur şekilde konulmalı ve halka yönelik gıda etiket okuma, bilgilendirme toplantıları yapılmalıdır.

6. Egzersiz ve spor gençlerden başlayarak teşvik edilmelidir. Özellikle diyabet ve obezite açısından yüksek risk altında olan ev kadınlarını yürüyüşe teşvik için bilgilendirici, özendirici politikalar oluşturulmalıdır. Her gün yarım saat yürüyüşün diyabeti % 50 oranında azaltacağı unutulmamalıdır.


7. Diyabet hasta eğitimlerinin organ hasarlarını ve diyabet maliyetini yüzde 50 oranında azalmasına bilimsel verisi göz önünde tutularak diyabetli hasta eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır. Diyabet hasta eğitiminin en ucuz etkin modeli olan Diyabet Akran Eğitimi (hastanın hastayı eğitmesi) Sağlık Bakanlığı politikası olarak tüm ülkede yaygınlaştırılmalıdır.

8. Üniversite ve Devlet Hastanelerinde diyabetli hastanın bakımı, eğitimi ve organ hasarlarının taramasının tek merkezde yapılacağı “Diyabet Merkezleri”nin sayısının artırılması ve yasalarla özel koruma altına alımı sağlanmalıdır. Devlet, diyabetli hastanın ilaca erişimini güçleştiren bürokratik zorlukları kaldırmalı. Ayrıca diyabetin bakım ve izlem kalitesi için çok önemli bir sağlık kontrol aracı olan kan şeker ölçüm cihaz ve çubuklarının kalitesinin artırılması için sağlıklı önlemlerin alınmasını sağlamalı.

Bu haber 767 kere okundu.
    
Bu Habere Oy Ver :
Diğer Haberler
  • "Devletin memuru yoksul olamaz" - 9.7.2023 15:14:07
  • Alzheimer nedir? Kimlerde görülür? - 10.9.2022 00:17:02
  • Kalp krizinde 112'yi arama süresi uzadı - 30.9.2021 12:20:33
  • Kronik migrenle mücadele kampanyası başlatıldı - 28.6.2021 12:26:28
  • Korona virüs göz sağlığını da vurdu - 2.2.2021 11:44:17
  • Sağlık habercilerinden aşı haberi uyarısı - 27.1.2021 13:33:09
  • Yakın temaslılarda karantina süresi değişti - 9.12.2020 09:51:52
  • Korona virüs saç da döküyor - 9.12.2020 09:36:01
  • Yaşlanma karşıtı dermokozmetikler cilt kalitesini iyileştiriyor - 7.12.2020 15:38:41
  • Çocuklarda ateş ve halsizliğe dikkat - 7.12.2020 11:44:11
  • Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Anket | Künye | RSS | Reklam

    Copyright © 2009 Sağlıkta Gündem