Sibel Güneş

Türkiye’nin en büyük ilinin sağlık hizmetleri sorumluluğunu üstlenen Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, sorularımızı yanıtladı.  112 acil sağlık hizmetlerinin terör saldırılarında örnek bir çalışma yaptığını belirten Dr. Memişoğlu, “Hastalar vakit kaybedilmeden ambulanslarla hastanelere ulaştırıldı” diye konuştu.

İstanbul Sağlık Müdürü olarak makamından ilk işi masasını kaldırmak olan Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, sağlıkta iletişimin sorunların çözümündeki ilk anahtar olduğuna dikkat çekiyor.  Prof. Dr. Selami Albayrak’tan görevi alan Doç. Dr. Kemal Memişoğlu, daha önce Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri olarak görev yapıyordu. Makam masasını odasından kaldıran Kemal Memişoğlu, “İnsanlar sorunlarını arada masa olmadan çok daha rahat paylaştıklarını gördüm” diyor. Göreve geldiği 6 Ekim 2016 yılından bu yana da yoğunluğu nedeniyle çok sevdiği genel cerrahi uzmanlığının gereği olan ameliyatlarına ara veren Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sorularımızı yanıtladı.

-Türkiye’nin en büyük kenti İstanbul’un sağlık hizmetleri sorumluluğunu üstlendiniz.  Bu sorumluluk da öncelikle acil olaylara çabuk yanıt verilmesini sağlamayı zorunlu kılıyor. İstanbul’da nüfus yoğunluğunu da dikkate aldığınızda yeterli yoğun bakım yatağı var mı?

“İstanbul’da bilimsel olarak oranlara bakıldığında ‘hastane yatağına yoğun bakım yatağı oranı ‘yeterli. Bizim sıkıntımız yoğun bakıma yakın ama ara yoğun bakım olarak  nitelendirilebilecek, yakın takip edilecek hastaların da yoğun bakım yataklarında takip ediliyor olması. Örneğin kronikleşmiş makineye bağlı hastalar da yoğun bakımlarda tutuluyor. Bu nedenle yoğunluk söz konusu oluyor.  Palyatif  bakım, ya da ara yoğun bakım olanaklarını artırıyoruz. İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde kurduğumuz bir komisyon var. Bu komisyon hastaların yoğun bakıma gerçekten ihtiyacı olup olmadığını değerlendiriyor. Yoğun bakım ekiplerinin ihtiyaçlarını araştırıyor. Böylelikle yoğun bakım yataklarının en uygun şekilde kullanımını sağlamayı planlıyoruz. Ara yoğun bakım yatakları geliştiriyoruz. Üsküdar  Devlet Hastanesi’nde palyatif bakım dediğimiz bir servis de oluşturduk.”

-Palyatif bakım dediğiniz servislerde hangi tip hastaların bakımı planlanıyor?

"Üsküdar Devlet Hastanesi’nde ileri yoğun bakımlarda takip edilmemesi gereken kronik hale gelmiş, tedavi gereken hastalara palyatif bakım sağlıyoruz.  Örneğin beyinde pıhtı atmış, felç geçirmiş ya da KOAH sorunu olan ve oksijen ihtiyacı olan hastalara palyatif bakım servislerinde bakıyoruz. Kamuda bu tip yatakların sayısı 300’e ulaştı. Üsküdar Devlet Hastanesi’nde çağrı sistemiyle hizmet veren bir de evde bakım sistemi var. Yara bakımı, rapor ekibi, diyetisyen ekibi olmak üzere dokuz ayrı ekip var. Sadece İstanbul’un Kuzey bölgesinde 7 bin hastaya hizmet veriyoruz.”

-Çocuk yoğun bakım merkezlerinde durum nasıl? Yeterli mi?

“İstanbul’da çocuk yoğun bakım servislerinin artması lazım. 15-18 yaş grubunu erişkin yoğun bakımda takip ediyoruz. Ama diğer yaş grupları için sayıyı artırıyoruz. Çalışmalarımız sürüyor. İstanbul yurt içi sağlık turizmi açısından önemli bir şehir. Talep çok yoğun. Örneğin yenidoğan kalp ameliyatı için İstanbul tercih ediliyor. Çocuk yan dallarında uzmanlar İstanbul’da daha fazla. Bu nedenle İstanbul tercih ediliyor.  Biz de bu talepleri bilerek çocuk yoğun bakım servislerinin de standartlarını  yükseltiyoruz.”

-İstanbul’da yanık merkezi  sayısı yeterli mi? Acil olaylarda hastayı taksiye bindirme eğilimi hasta yakınlarında yaygın.  Yanık olayı ile karşılaşan hastaların hastaneye transferinde nasıl bir yöntem izlenmeli?

"Kartal’da, Bağcılar’da ve eski GATA yani  Sultan Abdulhamit Hastanelerinde yanık merkezleri var.  Anadolu yakasında iki adet, Avrupa yakasında da bir adet yanık merkezimiz var. Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki yanık merkezini geliştiriyoruz.  Yanık olayı ile karşılaşan hastaların mutlaka  112’yi aramalarını istiyoruz.”

-İstanbul’da son dönemde iki önemli terör saldırısı oldu. 112 ambulansları bu saldırılarda nasıl görev yaptı?

“Bizim acil sağlık hizmetlerimiz örnek bir çalışma yürüttüler. 112 çok etkin bir hizmet veriyor. UMKE de aynı şekilde. Çok iyi organize oldular. Vodafone Arena’daki saldırıyla ilgili ilk telefon ihbarının ardından 4 dakika içinde  116 ambulans olay yerine gitti. Devletin gücü görüldü. Reina’ya yapılan terör saldırısıyla ilgili ilk telefon ihbarının ardından Reiana’ya  ilk ambulansın ulaşma süresi 5 dakika. Gece 01.20’de ilk ihbar geliyor.  1.25 da ilk ambulans gidiyor.  Ardından 113 ambulans Reina’ya gidiyor. Sorunsuz hastanelere ulaştırıldı hastalar.”

Doç. Dr. Kemal Memişoğlu kimdir?

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu aslen Rizeli.1966 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 1995 yılında Genel Cerrahi Uzmanlığını aldı. 1996-1998 yılları arasında SSK Konya Ereğli Hastanesi, PTT Hastanesi ve Bursa Askeri Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yaptı. 1999-2000 yıllarında Miami Üniversitesi Karaciğer ve Gastrointestinal Transplantasyon Ünitesinde bulundu.
2000-2002 yıllarında İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda Başasistanlık yaptı. 2002 yılı sonunda eski PTT Hastanesine Başhekim olarak atandı. 2008 yılında Genel Cerrahi Doçenti oldu. 2007 yılında Beykent Üniversitesi’nde başladığı Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans Eğitimini 2009 yılında bitirdi. 2002-2012 yılları arasında İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi olarak görev yaptı.
02-11-2012 tarihinde İstanbul Anadolu Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanı olarak atandı. Mayıs 2014 – Ekim 2016 tarihleri arasında aynı birliğin Genel Sekreterlik görevini yürüttü. 
06 Ekim 2016 tarihinde İstanbul Sağlık Müdürü olarak göreve başladı.  Doç. Dr. ç. Dr. Memişoğlu’nun ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış çok sayıda bilimsel yayını bulunuyor. Evli ve 3 çocuk babası. İyi derecede İngilizce biliyor.